# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَلَٓا اِنَّ اَوْلِيَٓاءَ اللّٰهِ لَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Elâ inne evliyâa(A)llâhi lâ ḣavfun ‘aleyhim velâ hum yahzenûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına korku yoktur; onlar üzülmeyecekler de. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İyi bilin ki, Allah'ın dostlarına korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Açın gözünüzü! Allah'ın dostları üzerine ne korku vardır, ne de onlar mahzun olurlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Uyan! ki Allahın evliyası ne üzerlerine korku vardır ne de onlar mahzun olurlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Haberiniz olsun ki Allahın velî (kul) lan için hiç bir korku yokdur. Onlar mahzun da olacak değillerdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Dikkat edin! Şübhesiz, Allah'ın velî (kul)larına hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun (da) olmayacaklardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biliniz ki, Allah'ın velileri (şeriata tam olarak bağlı kulları) için hiç bir korku yoktur ve onlar mahzunda olmıyacaklardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Haberiniz olsun ki, muhakkak Allah Teâlâ'nın velîleri için bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bilin ki Allah dostlarına hiçbir korku yoktur; onlar üzülmeyecekler de. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Behold! verily on the friends of Allah there is no fear, nor shall they grieve; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yunus Sûresi 62. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...
İsra suresinin 99. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 99. Ayet Arapça: اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ قَا ...
İsra suresinin 88. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 88. Ayet Arapça: قُلْ لَئِنِ اجْتَمَعَتِ الْاِنْسُ وَالْجِنُّ عَلٰٓى اَنْ يَأْتُوا بِمِثْلِ ...