# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ثُمَّ بَعَثْنَا مِنْ بَعْدِهِمْ مُوسٰى وَهٰرُونَ اِلٰى فِرْعَوْنَ وَمَلَا۬ئِه۪ بِاٰيَاتِنَا فَاسْتَكْبَرُوا وَكَانُوا قَوْمًا مُجْرِم۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Śumme be’aśnâ min ba’dihim mûsâ vehârûne ilâ fir’avne vemele-ihi bi-âyâtinâ festekberû vekânû kavmen mucrimîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O peygamberlerden sonra Mûsâ ve Hârûn’u apaçık delil ve mûcizelerimizle Firavun’a ve O’nun ileri gelen yetkililerine gönderdik. Fakat onlar da büyüklenip iman etmeyi kibirlerine yediremediler ve günahlara dalmış inkârcı bir toplum oldular. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sonra onların ardından da Firavun ve toplumuna Musa ile Harun’u mucizelerimizle gönderdik, fakat onlar kibirlendiler ve günahkâr bir toplum oldular. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onların ardından da Firavun ve erkanına ayetlerimizle Musa ve Harun'u gönderdik. Ama büyüklük tasladılar ve suçlu bir millet oldular. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sonra bunların ardından Firavun ile ileri gelenlerine de Mûsâ ve Hârûn’u mucizelerimizle gönderdik. Ama büyüklük tasladılar ve suçlu bir toplum oldular. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sonra bunların arkasından Musa ile Harun'u âyetlerimizle Firavun'a ve cemaatine gönderdik. İman etmeyi kibirlerine yediremediler ve günahkâr bir kavim oldular. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sonra bunların arkasından Musâ ile Harunu Fir'avn ve cemaatine âyetlerimizle gönderdik, iymanı kibirlerine yediremediler ve mücrim bir kavm idiler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Sonra bunların (o peygamberlerin) ardından da Musâyı ve Hârunu âyetlerimizle Fir'avne ve onun ileri gelenlerine gönderdik. Fakat (îmanı) kibirlerine yediremediler. Onlar böyle günahkâr bir kavm idiler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sonra onların ardından Mûsâ ve Hârûn'u, mu'cizelerimizle Fir'avun'a ve(kavminin) ileri gelenlerine gönderdik; fakat (onlar) büyüklük tasladılar ve bir günahkârlar topluluğu oldular. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bu Peygamberlerden sonra, Mûsa ile Harûn'u, Firavun ve cemaatine mûcizelerimizle gönderdik. Kibirlenerek iman etmediler ve günahkâr bir kavim oldular. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra onların ardından Mûsa'yı ve Harun'u, Fir'avun'a ve onun cemaatine âyetlerimiz ile gönderdik. Fakat böbürlendiler ve günahkârlar olan bir kavim oldular. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlardan sonra Musa ve Harun'u âyetlerimizle Firavun'a ve kavminin ileri gelenlerine gönderdik. Fakat onlar büyüklük tasladılar ve bir mücrimler güruhu olup çıktılar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then after them sent We Moses and Aaron to Pharaoh and his chiefs with Our Signs. But they were arrogant: they were a people in sin. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yunus Sûresi 75. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ اللّٰهَ اشْتَرٰى مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ اَنْفُسَهُمْ وَاَمْوَالَهُمْ بِاَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَۜ يُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يل ...
“Siz bu iftira etme işinin önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki o, Allah katında çok büyük bir suçtur.” (Nûr sûresi (24), 15) İslâm tarihini ...
Peygamberimizin (s.a.v.) ismi Kur’an-ı Kerim’de beş defa geçmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) Kur’an’da dört defa “Muhammed”, bir defa da “Ahmed” olara ...
Sözlükte “korku namazı” anlamına gelen salâtü'l-havf tabiri fıkıhta düşman, eşkıya, hayvan saldırısı yahut yangın, sel tehlikesi gibi tehditler karşıs ...
Ayet-i kerimede buyrulur: ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلٰى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ Sonra gizli açık her ...
Hatim, “Kur’ân-ı Kerîm’i başından sonuna kadar ezberden veya yüzünden okuma” demektir. Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve ...