# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كَذٰلِكَ حَقَّتْ كَلِمَتُ رَبِّكَ عَلَى الَّذ۪ينَ فَسَقُٓوا اَنَّهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Keżâlike hakkat kelimetu rabbike ‘alâ-lleżîne fesekû ennehum lâ yu/minûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rabbinin, doğru yoldan çıkanlar hakkında verdiği: “Onlar artık iman etmezler!” hükmünün doğruluğu böylece gerçekleşmiş bulunuyor. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İşte böylece Rabbinin yoldan çıkanlar hakkındaki «Onlar inanmazlar» sözü gerçekleşmiş oldu. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Böylece, fasık olanların inanmayacaklarına dair Rabbinin söylediği söz gerçekleşti. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Rabbinin yoldan çıkanlar hakkındaki, “Onlar artık imana gelmezler” sözü, işte böylece gerçekleşmiştir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hak dinden çıkmış fasıklara Rabbinin kelimesi şöyle gerçekleşti: Onlar artık imana gelmezler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Öyle büsbütün haktan çıkmış fasıklara rabbının kelimesi şöyle hakk oldu: onlar artık iymana gelmezler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Onlar îmandan nice döndürüldülerse hakdan) çık (ıb sap) mış olanlara karşı Rabbinin (ezeldeki) şu sözü de öylece sabit olmuşdur: «Hakıykat onlar îman etmezler». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İşte böylece, Rabbinin isyân edenler hakkındaki, “Şübhesiz ki onlar îmân etmezler!” sözü gerçekleşmiş oldu. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Öyle büsbütün haktan çıkmış inatçı fâsıklara Rabbinin hükmü şöyle vâcib oldu: “- onlar, artık imana gelmezler.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte fıska düşmüş olanların aleyhine Rabbinin kelimesi şöylece tahakkuk etmiştir ki, şüphe yok onlar imân etmezler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yoldan çıkmış olanların artık iman etmeyeceklerine dair Rabbinin sözü böylece gerçekleşmiştir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Thus is the word of thy Lord proved true against those who rebel: Verily they will not believe. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yunus Sûresi 33. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...