# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمِنْهُمْ مَنْ يُؤْمِنُ بِه۪ وَمِنْهُمْ مَنْ لَا يُؤْمِنُ بِه۪ۜ وَرَبُّكَ اَعْلَمُ بِالْمُفْسِد۪ينَ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Veminhum men yu/minu bihi veminhum men lâ yu/minu bih(i)(c) verabbuke a’lemu bilmufsidîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onların içinde Kur’an’a inanacak olanlar bulunduğu gibi, ona inanmayacak olanlar da vardır. Senin Rabbin, o bozguncuları çok iyi bilmektedir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İçlerinden öylesi var ki ona (Kur’an’a) inanır, yine onlardan öylesi de var ki ona inanmaz. Rabbin bozguncuları en iyi bilendir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Aralarında ona inanan ve inanmayan vardır. Rabbin, bozguncuları daha iyi bilir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İçlerinden öylesi var ki ona (Kur’an’a) inanır; yine onlardan öylesi de var ki ona inanmaz. Rabbin bozguncuları daha iyi bilendir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlardan ona (Kur'ân'a) inanacaklar da var, inanmayacaklar da var. Rabbin fesatçıları en iyi bilendir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İçlerinden buna inanacak da var, inanmıyacak da var, rabbın o müfsidlere a'lemdir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İçlerinden ona (Kur'ana) inanan kimseler vardır, ona inanmayanlar vardır. Rabbin fesâdcıları çok iyi bilendir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve onlardan kimi ona (Kur'ân'a) îmân eder, içlerinden kimi de ona inanmaz. Rabbin ise, fesad çıkaranları en iyi bilendir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kâfirlerden Kur'an'a inanacak da var, iman etmiyecek de var. Rabbin müfsidleri çok iyi bilendir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlardan kimisi O'na imân eder ve onlardan kimisi de O'na imân etmez. Ve Rabbin müfsidleri pek ziyâde bilendir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlardan Kur'ân'a inanan da var, inanmayan da. Rabbin ise bozguncuları çok iyi bilir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Of them there are some who believe therein, and some who do not: and thy Lord knoweth best those who are out for mischief. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yunus Sûresi 40. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...