# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَنْ اَقِمْ وَجْهَكَ لِلدّ۪ينِ حَن۪يفًاۚ وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Veen akim vecheke liddîni hanîfen velâ tekûnenne mine-lmuşrikîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bana şunlar da emredildi: “Allah’ın birliğini tanıyarak yüzünü dosdoğru hak dine çevir; sakın müşriklerden olma!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Ve (bana) hanîf (Allah’ın birliğini tanıyıcı) olarak yüzünü dine çevir; sakın müşriklerden olma, diye (emredildi).» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 105,106. (Muhammed'e) "Yüzünü, doğruya yönelmiş olarak dine çevir, sakın ortak koşanlardan olma; sana fayda da zarar da veremeyecek, Allah'tan başkasına yalvarma; öyle yaparsan şüphesiz, zalimlerden olursun" denildi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 105,106. Yine bana şöyle emredildi: “Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dîne çevir. Sakın Allah’a ortak koşanlardan olma. Allah’ı bırakıp da sana ne fayda ve ne de zarar verebilecek olan şeylere yalvarma. Eğer böyle yaparsan, şüphesiz ki sen zâlimlerden olursun.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Ayrıca yüzünü tevhid dininden ayırma ve sakın müşriklerden olma!" (diye emrolundum). |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem sırf hakka müteveccih hanîf olarak dine yüz tut ve sakın müşriklerden olma |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ve: «Yüzünü tevhîd dînine döndür, sakın müşriklerden olma» (denilmişdir). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Ve (ben): 'Hakka yönelmiş olarak yüzünü (hak) dîne doğrult! Ve sakın müşriklerden olma!' (diye emrolundum).” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir de, yüzünü tevhid dinine döndür ve sakın müşriklerden olma. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve yüzünü İslâmiyet'te sabit olarak dine doğrult ve müşriklerden olma.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bana şunlar da emredildi: Allah'ı bir tanıyarak yüzünü dosdoğru hak dine çevir; sakın müşriklerden olma. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "And further (thus): ´set thy face towards religion with true piety, and never in any wise be of the Unbelievers; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yunus Sûresi 105. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 30. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 30. Ayet Arapça: وَقَالَ الرَّسُولُ يَا رَبِّ اِنَّ قَوْمِي اتَّخَذُوا هٰذ ...
Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat o ...
Furkân sûresi 15-16. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 15-16. Ayetlerinin Arapçası: قُلْ اَذٰلِكَ خَيْرٌ اَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ ا ...
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...