# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ثُمَّ جَعَلْنَاكُمْ خَلَٓائِفَ فِي الْاَرْضِ مِنْ بَعْدِهِمْ لِنَنْظُرَ كَيْفَ تَعْمَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Śümme ce’alnâkum ḣalâ-ife fî-l-ardi min ba’dihim linenzura keyfe ta’melûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sonra onların ardından nasıl davranacak neler yapacaksınız görelim diye sizi yeryüzünde onların yerine geçirdik. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sonra da, nasıl davranacağınızı görmemiz için onların ardından sizi yeryüzünde halifeler kıldık (Onların yerine sizi getirdik). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sonra onların ardından, nasıl davranacağınıza bakmak için sizi yeryüzünde onların yerine geçirdik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sonra, nasıl davranacağınızı görelim diye, onların ardından yeryüzünde sizi onların yerine getirdik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sonra onların ardından sizi yeryüzüne halifeler yaptık ki, bakalım nasıl ameller işleyeceksiniz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sonra onların arkasından sizi Arzda halifeler yaptık ki bakalım: nasıl ameller işliyeceksiniz? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Onlardan) sonra, arkalarından sizi yer yüzünde halîfeler yapdık, bakalım nasıl hareket edeceksiniz diye. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sonra onların ardından, bakalım nasıl amel edeceksiniz diye sizi yeryüzünde halîfeler kıldık! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sonra, onların arkasından, sizi arzda halifeler yaptık ki, bakalım nasıl ameller işliyeceksiniz? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra onları müteakip sizi yeryüzünde halifeler yaptık ki, nasıl amelde bulunacağınıza bakalım. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sonra da, nasıl işler yapacağınızı görmek için, onların arkasından sizi yeryüzüne getirdik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then We made you heirs in the land after them, to see how ye would behave! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yunus Sûresi 14. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...