# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاللّٰهُ يَدْعُٓوا اِلٰى دَارِ السَّلَامِۜ وَيَهْد۪ي مَنْ يَشَٓاءُ اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Va(A)llâhu yed’û ilâ dâri-sselâmi veyehdî men yeşâu ilâ sirâtin mustekîm(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah, kullarını her bakımdan emniyet ve esenlik yurduna dâvet eder ve kimi dilerse onu doğru yola eriştirir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah kullarını esenlik yurduna çağırıyor ve O, dilediğini doğru yola iletir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah, cennete çağırır ve dilediğini doğru yola eriştirir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah, esenlik yurduna çağırır ve dilediğini doğru yola iletir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah, selamet yurduna çağırıyor ve dilediğini de doğru yola hidayet ediyor. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Allah, darüsselâma çağırıyor ve dilediğini bir doğru yola hidayet buyuruyor |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Allah selâm evine (cennete) çağırır ve O, kimi dilerse onu doğru yola iletir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve Allah, (sizleri) selâm yurduna (Cennete) da'vet eder. Ve dilediğini (hikmetine binâen, kendi lütfundan) dosdoğru bir yola hidâyet eder. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah, cennet evine çağırır ve dilediği kimseyi doğru yola iletir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Allah Teâlâ selâmet yurduna davet ediyor ve dilediğini doğru bir yola hidâyet buyurur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Allah esenlik yurduna çağırır; dilediği kimseyi de dosdoğru bir yola ulaştırır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But Allah doth call to the Home of Peace: He doth guide whom He pleaseth to a way that is straight. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yunus Sûresi 25. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...