# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقَالَ فِرْعَوْنُ ائْتُون۪ي بِكُلِّ سَاحِرٍ عَل۪يمٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Vekâle fir’avnu-/tûnî bikulli sâhirin ‘alîm(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Firavun: “Bütün usta sihirbazları toplayıp bana getirin” diye emretti. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Firavun dedi ki: Bilgili bütün sihirbazları bana getirin! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Firavun: "Bütün bilgin sihirbazları bana getirin" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Firavun, “Bütün usta sihirbazları bana getirin” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Firavun da: "Bana bütün bilgili sihirbazları toplayıp getirin!" dedi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Fir'avn da, bana bütün bilgiç sihirbazları getirin dedi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Fir'avn: «Usta bütün sihirbazları bana getirin» dedi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Fir'avun: “Bana bütün mahâretli sihirbazları getirin!” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Firavun: “- Ne kadar bilgiç sihirbaz varsa hepsini bana getirin.” dedi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Fir'avun dedi ki: «Bütün bilgin sihirbazları bana getiriniz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Firavun “Bütün usta büyücüleri toplayıp bana getirin” dedi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Said Pharaoh: "Bring me every sorcerer well versed." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yunus Sûresi 79. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...