Hûd Sûresi(11) 99. Ayet


99 / 123


# Meal Ayet
Arapça وَاُتْبِعُوا ف۪ي هٰذِه۪ لَعْنَةً وَيَوْمَ الْقِيٰمَةِۜ بِئْسَ الرِّفْدُ الْمَرْفُودُ
Türkçe Okunuşu * Veutbi’û fî hâżihi la’neten veyevme-lkiyâme(ti)(c) bi/se-rrifdu-lmerfûd(u)
1. Ömer Çelik Meali Onlar dünyada da, kıyâmet günü de rahmetten uzaklaştırılıp lânete uğradılar. Ne kötü bir bahşiş, ne kötü bir ikramdır bu lânet!
2. Diyanet Vakfı Meali Onlar burada da, kıyamet gününde de lânete uğratıldılar. (Onlara)  verilen bu armağan ne kötü armağandır!
3. Diyanet İşleri (Eski) Meali Hem burada ve hem kıyamet gününde lanete uğratılırlar. Bu ne kötü bir bağıştır!
4. Diyanet İşleri (Yeni) Meali Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde lânete uğratıldılar. Ne kötü destektir onlara verilen destek!
5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Hem burada, hem de kıyamet gününde lanetle izlendiler. Onlara verilen bu karşı destek ne fena bir destektir!
6. Elmalılı Meali (Orjinal) Meali Hem burada arkalarından bir lâ'netle ta'kıb edildiler hem Kıyamet günü, bu vurulan destek ne fena destektir
7. Hasan Basri Çantay Meali Burada da, kıyaamet gününde de lâ'nete tâbi tutuldular onlar. (Kendilerine) verilen bu vergi ne kötü vergidir!
8. Hayrat Neşriyat Meali (Onlar) hem burada (dünyada), hem de kıyâmet gününde lâ'nete tâbi' tutuldular.(Onlara) yapılan bu ikram, ne kötü ikramdır!
9. Ali Fikri Yavuz Meali Hem burada (dünyada), hem de kıyamet gününde bir lânete uğratıldılar. Onlara verilen bu bahşiş ne kötü bir bahşiştir!...
10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Burada da bir lânete tâbi tutuldular, Kıyamet gününde de. Ne kötü bir yardımdır bu yapılmış olan yardım.
11. Ümit Şimşek Meali Bu dünyada da onlar lânete uğradılar, kıyamet gününde de. Ne kötü bir ikramdır onlara sunulan!
12. Yusuf Ali (English) Meali And they are followed by a curse in this (life) and on the Day of Judgment: and woeful is the gift which shall be given (unto them)!
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir.
Hûd Sûresi 99. ayetinin tefsiri için tıklayınız
* Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/07/enfal-suresinin-10-ayeti-ne-anlatiyor-196012-m.jpg
Enfal Suresinin 10. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/07/enfal-suresinin-2-ayeti-ne-anlatiyor-195989-m.jpg
Enfal Suresinin 2. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/07/araf-suresinin-199-ayeti-ne-anlatiyor-195968-m.jpg
Araf Suresinin 199. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/07/baskasini-kendine-tercih-etmek-isar-ile-ilgili-ayetler-195961-m.jpg
Başkasını Kendine Tercih Etmek (İsar) İle İlgili Ayetler

Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/06/sirasiyla-namaz-sureleri--namazda-okunan-kisa-zammi-sureler-195731-m.jpg
Sırasıyla Namaz Sureleri | Namazda Okunan Kısa Zammı Sureler

Kısa sureler Kuran'daki sırasına göre hazırlanmıştır. Fatiha suresinden başlayarak Nas suresine kadar devam eden kısa surelerin Arapça, Türkçe okunuşl ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/07/araf-suresinin-194-ayeti-ne-anlatiyor-195950-m.jpg
Araf Suresinin 194. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَج۪يبُوا لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَا ...