# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَقَدْ اَرْسَلْنَا مُوسٰى بِاٰيَاتِنَا وَسُلْطَانٍ مُب۪ينٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Velekad erselnâ mûsâ bi-âyâtinâ vesultânin mubîn(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Elbette biz Mûsâ’yı da mûcizelerimizle ve apaçık bir delille gönderdik; |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 96, 97. Andolsun ki Musa'yı da mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun'a ve onun ileri gelenlerine gönderdik. Fakat onlar Firavun'un emrine uydular. Oysa Firavun'un emri doğru değildi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 96,97. And olsun ki Musa'yı Firavun ve erkanına mucizelerimizle, apaçık bir delil ile gönderdik. Firavun'un buyruğuna uydular, oysa Firavun'un buyurduğu sağduyuya uygun değildi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 96,97. Andolsun, biz Mûsâ’yı âyetlerimizle ve apaçık bir mucize ile Firavun’a ve onun ileri gelen adamlarına peygamber gönderdik de ileri gelenler Firavun’un emrine uydular. Hâlbuki Firavun’un emri doğru değildi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Andolsun Musa'yı da âyetlerimizle ve apaçık bir belge ile gönderdik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Celâlim hakkı için Musâyı da âyetlerimizle ve bir sultanı mübîn ile gönderdik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 96,97. Andolsun ki biz Musâyı da Fir'avna ve onun ileri gelenlerine mucizelerimizle ve apaçık bir hüccetle gönderdik de yine onlar Fir'avnın emrine tâbi oldular. Halbuki Fir'avn'ın emri hiç de salâhiyyetli ve dürüst değildi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 96,97. And olsun ki Mûsâ'yı da mu'cizelerimizle ve apaçık bir delîl ile Fir'avun'a ve onun ileri gelenlerine gönderdik; fakat (o kavim) Fir'avun'un emrine uydular. Hâlbuki Fir'avun'un emri doğru değildi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | 96,97. Şânım hakkı için, biz Mûsa'yı da Firavuna ve kavminin ileri gelenlerine mûcizelerimizle ve apaçık Asâ hüccetimizle gönderdik de, onlar, Firavun'un emrine uydular. Firavun'un emri ise hak değildi (sapıklıktı.). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve andolsun ki, Mûsa'yı âyetlerimiz ile ve apaçık bir hüccetle gönderdik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz Musa'yı da âyetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And we sent Moses, with Our Clear (Signs) and an authority manifest, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hûd Sûresi 96. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 34. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 34. Ayet Arapça: وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَه ...
"Gerçekten biz Âdemoğullarını şerefli kıldık, onlara karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar lutfettik, onları temiz ve hoş nimetlerle rız ...
Enbiya suresinin 22. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 22. Ayet Arapça: لَوْ كَانَ ف۪يهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَاۚ فَسُبْحَانَ ...
Enbiya suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 7. Ayet Arapça: وَمَٓا اَرْسَلْنَا قَبْلَكَ اِلَّا رِجَالًا نُوح۪ٓي اِلَيْهِمْ فَسْـَٔلُ ...
Taha suresinin 132. ayetinde şöyle buyrulur: Taha Suresi 132. Ayet Arapça: وَأْمُرْ اَهْلَكَ بِالصَّلٰوةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَاۜ لَا نَسْـَٔلُكَ رِ ...
"Kad efleha-l muminûn. (Mü’minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.)" - Mü'minûn Sûresi 1. Ayet "Onlar namazlarında tam bir tevazu, teslimiyet ve ...