# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَسَوْفَ تَعْلَمُونَۙ مَنْ يَأْت۪يهِ عَذَابٌ يُخْز۪يهِ وَيَحِلُّ عَلَيْهِ عَذَابٌ مُق۪يمٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Fesevfe ta’lemûne men ye/tîhi ‘ażâbun yuḣzîhi veyehillu ‘aleyhi ‘ażâbun mukîm(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Artık dünyada rezil ve perişan edecek bir azaba kimin uğratılacağını, âhirette devamlı bir azabın da kimin başına geleceğini yakında görüp öğreneceksiniz!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kendisini rezil edecek azabın kime geleceğini ve sürekli bir azabın kimin başına ineceğini yakında bileceksiniz.» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 38,39. Gemiyi yaparken, milletinin inkarcı ileri gelenleri yanına uğradıkça onunla alay ederlerdi. O da: "Bizimle alay ediyorsunuz ama, alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz; rezil edecek olan azabın kime geleceğini ve kime sürekli azabın ineceğini göreceksiniz" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Artık, geldiği kimseyi rezil eden azabın kime geleceğini, kimin üzerine sürekli bir azabın ineceğini ileride anlayacaksınız. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O perişan edici azabın kime geleceğini ve o sürekli azabın kimin başına ineceğini ilerde bileceksiniz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İleride bileceksiniz kime rüsvay edecek azâb gelecek ve daimi azâb başına inecek |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Artık kendisini rüsvay edecek azabın kime gelib çatacağını (bundan başka âhiretdeki) dâim? azabın da kimin başına geleceğini ileride bileceksiniz». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Artık kendisini (dünyada) rezîl edecek azâbın kime geleceğini ve (âhirette)devamlı bir azâbın kimin başına ineceğini ileride bileceksiniz!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Artık pek yakında, perişan edecek azabın kime geleceğini ve devamlı bir azabın kimin başına konacağını bileceksiniz.” dedi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Artık ileride bileceksinizdir ki, kendisini rüsvay edecek azap kime gelecektir ve daimi bir azap kimin üzerine nâzil olacaktır?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Hor ve hakir edici azap kime gelir, sürekli azap kimin başında kalır, yakında bileceksiniz.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "But soon will ye know who it is on whom will descend a penalty that will cover them with shame,- on whom will be unloosed a penalty lasting:" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hûd Sûresi 39. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...