# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُوا لَقَدْ عَلِمْتَ مَا لَنَا ف۪ي بَنَاتِكَ مِنْ حَقٍّۚ وَاِنَّكَ لَتَعْلَمُ مَا نُر۪يدُ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû lekad ‘alimte mâ lenâ fî benâtike min hakkin ve-inneke leta’lemu mâ nurîd(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Dediler ki: “Sen de gâyet iyi biliyorsun ki, bizim senin kızlarında gözümüz yok. Sen, aslında bizim ne istediğimizi de pekâlâ biliyorsun.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Dediler ki: Senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını biliyorsun. Ve sen bizim ne istediğimizi elbette bilirsin. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "And olsun ki, senin kızlarınla bir işimiz olmadığını biliyorsun; doğrusu, ne istediğimizin farkındasın" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar, “İyi biliyorsun ki kızlarında bizim gözümüz yok. Sen bizim ne istediğimizi çok iyi biliyorsun” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar: "Sen de bilirsin ki, bizim senin kızlarınla bir ilgimiz yoktur. Sen bizim ne istediğimizi gayet iyi biliyorsun." dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Her halde dediler: ma'lûmdur ki senin kızlarında bizim hiç bir alâkamız yoktur ve bizim ne istediğimizi pek âlâ bilirsin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dediler: «Andolsun, senin de bildiğin vech ile bizim senin kızlarınla hiç bir hak (ve alâka) mız yokdur. Sen bizim ne dilediğimizi elbette bilirsin». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Dediler ki: “Yemîn olsun (sen de) bilirsin ki, senin kızlarında bizim için hiçbir hak yoktur. (Kadınlara karşı bir meyil duymuyoruz.) Doğrusu sen bizim ne istediğimizi hâlbuki çok iyi bilirsin!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar dediler ki: “- Senin kızlarında hiç bir hakkımız olmadığını elbette bilmişsindir. Sen bizim ne istediğimizi (erkeklere varmak niyyetimizi) doğrusu bilirsin.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «Muhakkak sen bilmişsindir ki bizim için senin kızlarda bir hak yoktur. Ve şüphe yoktur ki sen bizim ne kasdettiğimizi elbette bilirsin.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Sen de biliyorsun ki senin kızlarınla bizim bir işimiz yok,” dediler. “Bizim ne istediğimizi pekalâ biliyorsun.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said: "Well dost thou know we have no need of thy daughters: indeed thou knowest quite well what we want!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hûd Sûresi 79. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...