Hûd Sûresi(11) 105. Ayet


105 / 123


# Meal Ayet
Arapça يَوْمَ يَأْتِ لَا تَكَلَّمُ نَفْسٌ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۚ فَمِنْهُمْ شَقِيٌّ وَسَع۪يدٌ
Türkçe Okunuşu * Yevme ye/ti lâ tekellemu nefsun illâ bi-iżnih(i)(c) feminhum şakiyyun vese’îd(in)
1. Ömer Çelik Meali O gün gelince, Allah’ın izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimileri bedbaht olacak, kimileri bahtiyâr.
2. Diyanet Vakfı Meali O geldiği gün Allah'ın izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimi bedbahttır, kimi mutlu.
3. Diyanet İşleri (Eski) Meali O gün gelince, Allah'ın izni olmaksızın hiç kimse konuşamaz: İçlerinde bedbaht olanlar da, mesut olanlar da vardır.
4. Diyanet İşleri (Yeni) Meali O gün geldiği zaman Allah’ın izni olmadan hiçbir kimse konuşamaz. Onlardan mutsuz (cehennemlik) olanlar da vardır, mutlu (cennetlik) olanlar da.
5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali O gün gelince Allah'ın izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onların kimi bedbaht, kimi de mutludur.
6. Elmalılı Meali (Orjinal) Meali O geleceği gün hiç bir nefis, tekellüm edemez, ancak onun izmile başka, artık kimi bedbaht kimi mes'ud
7. Hasan Basri Çantay Meali Gelecek olan o günde Allahdan izinsiz hiç bir kimse konuşmaz. Artık onlardan kimi şakıy (bedbaht), kimi de saîd (bahtiyar) dir.
8. Hayrat Neşriyat Meali Gelecek olan o gün, O'nun izni olmadan hiçbir kimse konuşamaz! Artık onlardan kimi şakidir (bedbahttır), kimi de saîddir (bahtiyârdır)!
9. Ali Fikri Yavuz Meali O gün gelince, Allah'ın izni olmadıkça, hiç kimse konuşamaz. Artık insanlardan bir kısmı muazzebdir; bir kısmı da bahtiyardır.
10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali O geldiği gün hiçbir şahıs konuşamaz. Ancak onun izniyle (konuşmak müstesna). Artık onlardan kimi şakidir, kimi de saiddir.
11. Ümit Şimşek Meali O gün geldiğinde, kimse Allah'tan izinsiz konuşamaz. Onlardan bedbahtlar da vardır, mutlu olanlar da.
12. Yusuf Ali (English) Meali The day it arrives, no soul shall speak except by His leave: of those (gathered) some will be wretched and some will be blessed.
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir.
Hûd Sûresi 105. ayetinin tefsiri için tıklayınız
* Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-88-ayeti-ne-anlatiyor-198391-m.jpg
Kehf Suresinin 88. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 88. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 88. Ayeti Arapça: وَاَمَّا مَنْ اٰمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا فَلَهُ جَزَٓاءًۨ الْحُسْنٰىۚ وَسَن ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/mucadele-suresinin-tefsiri-198388-m.jpg
Mücâdele Suresinin Tefsiri

Mücâdele sûresi Medine’de inmiştir. 22 âyettir. İsmini, birinci âyette geçip, “mücâdele etmek, tartışmak” mânasına gelen تُجَادِلُ (tücâdilü) fiilinde ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-75-ayeti-ne-anlatiyor-198364-m.jpg
Kehf Suresinin 75. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 75. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 75. Ayeti Arapça: قَالَ اَلَمْ اَقُلْ لَكَ اِنَّكَ لَنْ تَسْتَط۪يعَ مَعِيَ صَبْرًا Kehf S ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-66-67-ayetleri-ne-anlatiyor-198348-m.jpg
Kehf Suresinin 66-67. Ayetleri Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 66-67. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 66-67. Ayetleri Arapça: قَالَ لَهُ مُوسٰى هَلْ اَتَّبِعُكَ عَلٰٓى اَنْ تُعَلِّمَنِ مِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2016/06/kuranokumaninfazileti-702x336.jpg
Kur’ân-ı Kerim Okumanın Fazileti İle İlgili Hadisler

Kur’ân-ı Kerim, İslâm dininin kutsal kitabıdır. Kur’an okumanın gerekliliği ve fazileti üzerinde sıkça durulur. Kur’an’ın bazı yerlerde kendini “zikr ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-54-ayeti-ne-anlatiyor-198332-m.jpg
Kehf Suresinin 54. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 54. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 54. Ayet Arapça: وَلَقَدْ صَرَّفْنَا ف۪ي هٰذَا الْقُرْاٰنِ لِلنَّاسِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍۜ وَك ...