# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَامْرَاَتُهُ قَٓائِمَةٌ فَضَحِكَتْ فَبَشَّرْنَاهَا بِاِسْحٰقَۙ وَمِنْ وَرَٓاءِ اِسْحٰقَ يَعْقُوبَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemraetuhu kâ-imetun fedahiket febeşşernâhâ bi-ishâka vemin verâ-i ishâka ya’kûb(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bu sırada İbrâhim’in karısı ayakta durmuş, onları dinliyordu. Meleklerin sözünü duyunca güldü; biz de ona İshâk’ı, İshâk’ın ardından da torunu Yâkub’u müjdeledik. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O esnada hanımı ayakta idi ve (bu sözleri duyunca) güldü. Ona da İshak'ı, İshak'ın ardından da Ya'kub'u müjdeledik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bu arada, İbrahim'in ayakta duran karısı gülünce, "Ona İshak'ı ardından Yakub'u müjdeleriz" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İbrahim’in karısı ayakta idi. (Bu sözleri duyunca) güldü. Ona da İshak’ı müjdeledik; İshak’ın arkasından da Yakûb’u. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İbrahim'in karısı ayakta duruyordu bunun üzerine yüzü güldü. Ona İshak'ı ve İshak'ın arkasından da Ya'kub'u müjdeledik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Haremi dinliyordu, bunu duyunca güldü, bunun üzerine ona İshakı müjdeledik, İshakın arkasından da Ya'kubu |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (İbrâhîmin) karısı (hizmet için) ayakda idi. (Bu söz üzerine) güldü. Biz de ona İshakı, İshakın ardından da (torunu) Ya'kubu müjdeledik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bu sırada (İbrâhîm'in) zevcesi (Sâre) ayakta idi; (bu zâlim kavmin helâk edileceği müjdesini duyunca) bundan dolayı güldü; (biz) de ona İshâk'ı müjdeledik; İshâk'ın ardından da (bir torun olarak) Ya'kub'u! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İbrahim'in hanımı hizmette bulunurken, bu söylenenleri duyunca güldü. Bunun üzerine, biz de ona İshak'ı ve İshak'ın arkasından da torunu Yakub'u müjdeledik. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve O'nun refikası ayakta bulunuyordu, gülüverdi. Artık onu İshak ile ve İshak'ın ardından da Yâkub ile müjdeledik |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ayakta onları dinleyen İbrahim'in hanımı buna güldü. Biz de onu İshak ile, İshak'ın ardından da Yakub ile müjdeledik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And his wife was standing (there), and she laughed: But we gave her glad tidings of Isaac, and after him, of Jacob. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hûd Sûresi 71. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاٰتُوا الْيَتَامٰٓى اَمْوَالَهُمْ وَلَا تَتَبَدَّلُوا الْخَب۪يثَ بِالطَّيِّبِۖ وَلَا تَأْكُلُٓوا اَمْوَالَهُمْ اِلٰٓى اَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ Ey iman ed ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَذْكُرُونَ اللّٰهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلٰى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ ف۪ي خَلْقِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْض ...
Ayet-i kerimede buyrulur: كُلُّ نَفْسٍ ذَٓائِقَةُ الْمَوْتِۜ وَاِنَّمَا تُوَفَّوْنَ اُجُورَكُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِۜ فَمَنْ زُحْزِحَ عَنِ النَّارِ وَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا ذٰلِكُمُ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ اَوْلِيَٓاءَهُۖ فَلَا تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ İşte o ...
Kur’an’da haber cümlesiyle başlayan sûreler şunlardır; Bir haber veya bilgi vererek söze başlayan sûrelerin sayısı yirmi birdir. HABER CÜMLESİYLE BA ...