# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَيَصْنَعُ الْفُلْكَ وَكُلَّمَا مَرَّ عَلَيْهِ مَلَاٌ مِنْ قَوْمِه۪ سَخِرُوا مِنْهُۜ قَالَ اِنْ تَسْخَرُوا مِنَّا فَاِنَّا نَسْخَرُ مِنْكُمْ كَمَا تَسْخَرُونَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Veyasne’u-lfulke vekullemâ merra ‘aleyhi meleun min kavmihi seḣirû minh(u)(c) kâle in tesḣarû minnâ fe-innâ nesḣaru minkum kemâ tesḣarûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Nûh gemiyi yapıyor, kavminden ileri gelenler de yanına her uğradıkça onunla alay ediyorlardı. Nûh da şöyle karşılık veriyordu: “Madem bizimle alay ediyorsunuz, şunu unutmayın ki, bizimle alay ettiğiniz gibi bir gün gelecek biz de sizinle alay edeceğiz.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Nuh gemiyi yapıyor, kavminden ileri gelenler ise, yanına her uğradıkça onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: «Eğer bizimle alay ediyorsanız, iyi bilin ki siz nasıl alay ediyorsanız biz de sizinle alay edeceğiz! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 38,39. Gemiyi yaparken, milletinin inkarcı ileri gelenleri yanına uğradıkça onunla alay ederlerdi. O da: "Bizimle alay ediyorsunuz ama, alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz; rezil edecek olan azabın kime geleceğini ve kime sürekli azabın ineceğini göreceksiniz" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (Nûh) gemiyi yapıyordu. Kavminden ileri gelenler her ne zaman yanına uğrasalar, onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: “Bizimle alay ediyorsanız, sizin bizimle alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Gemiyi yapıyordu, kavminden bazı ileri gelen gruplar, onun yanından gelip geçtikçe, onunla alay ediyorlardı. Nuh dedi ki: "Bizimle eğleniyorsunuz, biz de sizinle tıpkı bizimle eğlendiğiniz gibi alay edip eğleneceğiz." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Gemiyi yapıyordu, kavminden her hangi bir güruh de yanından geçtikçe onunla eğleniyorlar, dedi: bizimle eğleniyorsanız, biz de sizi sizin eğlendiğiniz gibi eğleneceğiz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Nuh) gemiyi yapıyordu. Kavminden her hangi bir güruh yanından geçdikçe onunla eğleniyorlardı. Dedi ki: «Eğer bizimle eğlenirseniz biz de sizinle, bu eğlendiğiniz gibi, eğleneceğiz». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Nûh) gemiyi yapıyor; kavminden bir gürûh da yanından geçtikçe onunla alay ediyorlardı. (Nûh) dedi ki: “Eğer (siz) bizimle eğleniyorsanız, sonunda şübhesiz biz de(Allah'ın azâbı geldiği vakit) sizinle, bu alay etmekte olduğunuz gibi alay edeceğiz.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Nûh gemiyi yapıyordu. Kavminden her hangi bir topluluk yanından her geçtikçe, kendisiyle alay ediyordu. Nûh onlara: “- Eğer şimdi bizimle alay edip eğleniyorsanız, biz de (Allah'ın azabı size geldiği zaman), bizimle alay ettiğiniz gibi, sizinle alay edeceğiz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve gemiyi yapıyordu ve kavminden hangi bir gürûh yanından her geçip gidince de O'nunla alay ediyorlardı. Dedi ki: «Eğer bizim ile alay ederseniz artık şüphe yok ki, biz de sizin alay ettiğiniz gibi sizinle alay ederiz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Nuh gemiyi yapıyor, kavminin ileri gelenleri de oradan her geçişlerinde onunla alay ediyorlardı. Nuh ise, “Siz bizimle eğleniyorsanız, birgün biz de sizinle eğleniriz,” diyordu. “Tıpkı sizin şimdi eğlendiğiniz gibi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Forthwith he (starts) constructing the Ark: Every time that the chiefs of his people passed by him, they threw ridicule on him. He said: "If ye ridicule us now, we (in our turn) can look down on you with ridicule likewise! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hûd Sûresi 38. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ Ancak Allah’ı ...