# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَمَّا الَّذ۪ينَ شَقُوا فَفِي النَّارِ لَهُمْ ف۪يهَا زَف۪يرٌ وَشَه۪يقٌۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Feemmâ-lleżîne şakû fefî-nnâri lehum fîhâ zefîrun veşehîk(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bedbaht olanlar ateştedirler. O ateş kabarıp indikçe, onlar da her nefes alıp verişte hırıltılar, feryatlar ve hıçkırıklar içinde âdeta boğulurlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bedbaht olanlar ateştedirler, orada onların (öyle feci) nefes alıp vermeleri vardır ki. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bedbaht olanlar cehennemdedirler. Onlar orada ah edip inlerler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Mutsuz olanlara gelince; cehennemdedirler. Onların orada şiddetli bir soluyuşları vardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bedbaht olanlar ateştedirler. Onlar orada başka türlü soluyacak, başka türlü haykıracaklar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İmdi bedbaht olanlar ateştedirler, orada onlara öyle bir soluyuş ve hıçkırış vardır ki |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şakıy olanlara gelince: Onlar ateşdedirler ki orada (çok fecî) bir nefes alıb vermeleri vardır onların. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İşte şaki olanlara gelince, artık (o gün) ateştedirler; onlar için orada ızdırablı (ve çirkin bir sesle) nefes alma ve (çirkin bir hıçkırıkla) nefes verme vardır! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Muazzeb olanlar, ateştedirler ki, onlar için orada feci bir inilti ve soluma vardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İmdi şekavete düşmüş olanlar ateştedirler. Onlar için orada şiddetli bir soluyuş ve bir hıçkırık vardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bedbahtlar ateştedir; orada onlar anırırcasına soluk alıp verirler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Those who are wretched shall be in the Fire: There will be for them therein (nothing but) the heaving of sighs and sobs: |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hûd Sûresi 106. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...