# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَلَمَّا ذَهَبَ عَنْ اِبْرٰه۪يمَ الرَّوْعُ وَجَٓاءَتْهُ الْبُشْرٰى يُجَادِلُنَا ف۪ي قَوْمِ لُوطٍۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Felemmâ żehebe ‘an ibrâhîme-rrav’u vecâet-hu-lbuşrâ yucâdilunâ fî kavmi lût(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Nihâyet İbrâhim’den korku gidip müjdeyi de alınca, hemen Lût kavmi hakkında elçilerimizle tartışmaya başladı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İbrahim'den korku gidip kendisine müjde gelince, Lût kavmi hakkında (adeta) bizimle mücadeleye başladı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İbrahim'in korkusu gidip de müjde kendisine ulaşınca, Lut milleti hakkında elçilerimizle tartışmaya girişti. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İbrahim’in korkusu gidip, kendisine müjde gelince Lût kavmi hakkında bizim (elçilerimiz)le tartışmaya başladı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İbrahim'den korku iyice geçip gidince, bu müjde de kendisine gelince, bizim (meleklerimiz)le Lut kavmi hakkında tartışmaya girişti: |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Vaktâ ki İbrahimden korku geçti ve kendine müjde geldi, Lutun kavmi hakkında bize mücadeleye girişti |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Vaktaki İbrâhîmden o korku gitdi, kendisine bir de müjde geldi. (Şimdi o) Lût kavmi hakkında (adetâ) bizimle mücâdele ediyordu). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Nihâyet İbrâhîm'den korku gidip kendisine müjde gelince, Lût kavmi hakkında(acabâ îmâna gelmezler mi, diye) bizimle (azab melekleriyle) mücâdeleye başladı. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İbrahîm'den o korku gidince ve kendisine (bir çocuk doğacağına dair) müjde gelince, Lût kavmi hakkında (azap edilmeleri mevzuunda) elçilerimiz olan meleklerle mücadeleye başladı (azabın kaldırılmasını istedi.) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Vaktâ ki, İbrahim'den korku gidiverdi ve kendisine müjde geldi, Lût kavmi hakkında Bizimle mücadelede bulunur oldu. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Korkusu gidip de müjdeyi alınca İbrahim Lût kavmi hakkında Bizimle tartıştı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | When fear had passed from (the mind of) Abraham and the glad tidings had reached him, he began to plead with us for Lut´s people. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hûd Sûresi 74. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Çocuk kelimesi sözlükte, “büyüyünceye kadar olan devresinde insana verilen isim, insan yavrusu” demektir. Anne babanın çocuğa verdiği sevgi ileride ç ...
Bakara suresi 85. ayette şöyle buyrulur: اَفَتُؤْمِنُونَ بِبَعْضِ الْكِتَابِ وَتَكْفُرُونَ بِبَعْضٍۚ فَمَا جَزَٓاءُ مَنْ يَفْعَلُ ذٰلِكَ مِنْكُمْ اِ ...
Duhâ sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 11 âyettir. İsmini birinci âyette geçen ve güneşin ışığının iyice ortaya çıktığı “kuşluk vakti” mânasına gelen ا ...
Duha suresi, Mekke döneminde nüzul olmuştur. Duha suresi, 11 ayettir. Duha, kuşluk vakti demektir. DUHA SURESİ ARAPÇA Duha Suresi Arapça Yazılışı ...
Çift kelimesi sözlükte, “bir erkek ve bir dişiden meydana gelen takım, iki eş” anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’de çift ve çiftlere çeşitli şekilde te ...
De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, ...