# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّ الْمُتَّق۪ينَ ف۪ي مَقَامٍ اَم۪ينٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | İnne-lmuttekîne fî makâmin emîn(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Beri tarafta, gönülleri Allah saygısıyla dopdolu olup O’na karşı gelmekten sakınanlar, her türlü azaptan güvenli bir yerdedir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 51, 52, 53. Müttakîler ise hakikaten güvenilir bir makamdadırlar. Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan giyerek karşılıklı otururlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 51,52. Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlar ise, güvenli bir yerde, bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise güvenli bir yerdedirler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şüphesiz ki kötülükten sakınanlar güvenli bir makamdadırlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Elbette müttekiler emîn bir makamda |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Müttakıylerse hakıykaten emin bir makamda, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Muhakkak ki takvâ sâhibleri, emin bir makamdadırlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Muhakkak ki, takva sahibi olanlar (her türlü kederden) emin bir yerde. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Muttakîler ise muhakkak ki, bir emin makamdadırlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Takvâ sahipleri ise güvenli bir yerdedir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | As to the Righteous (they will be) in a position of Security, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Duhân Sûresi 51. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...