# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَارْتَقِبْ يَوْمَ تَأْتِي السَّمَٓاءُ بِدُخَانٍ مُب۪ينٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Fertakib yevme te/tî-ssemâu biduḣânin mubîn(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Öyleyse sen, göğün âşikâr bir duman çıkaracağı günü gözetle. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 10, 11. Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bu, elem verici bir azaptır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 10,11. Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle; bu, can yakan bir azabdır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Göğün açık bir duman getireceği günü bekle. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 10,11. Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle. Bu acı bir azabdır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O halde gözet o Semânın açık bir duman ile geleceği günü |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O halde semânın apâşikâr bir duman getireceği günü gözetle (Habîbim). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 10,11. O hâlde, göğün insanları bürüyecek apaçık bir duhân (bir duman) getireceği günü gözetle! Bu (pek) elemli bir azabdır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O halde (Ey Rasûlüm), semanın aşikâre bir duman (kıtlık ve açlık) getireceği (azab) gününü gözle. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık gözet bir günü ki, gök, bir apaçık duman ile gelecektir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sen göğün aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then watch thou for the Day that the sky will bring forth a kind of smoke (or mist) plainly visible, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Duhân Sûresi 10. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...