# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَدْعُونَ ف۪يهَا بِكُلِّ فَاكِهَةٍ اٰمِن۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Yed’ûne fîhâ bikulli fâkihetin âminîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Orada güven içinde canlarının çektiği her türlü meyveden isterler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Orada, güven içinde (canlarının çektiği) her meyveyi isterler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Orada, güven içinde olarak her yemişi isteyebilirler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Orada güven içinde her türlü meyveyi isterler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebilirler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Orada emniyyetler içinde her türlü yemişi çağırır getirdiler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Orada emîn emîn (hizmetçilerden) meyvenin her türlüsünü iste (yib getirirler). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Orada emniyet içinde kimseler olarak (canlarının çektiği) her meyveyi isterler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Orada emin oldukları halde, her türlü yemişi isterler ve getirtirler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Orada her türlü meyveden eminler oldukları halde talep ederler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Orada, güven içinde, her türlü meyveden isterler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | There can they call for every kind of fruit in peace and security; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Duhân Sûresi 55. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...