# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مِنْ فِرْعَوْنَۜ اِنَّهُ كَانَ عَالِيًا مِنَ الْمُسْرِف۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Min fir’avn(e)(c) innehu kâne ‘âliyen mine-lmusrifîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Firavun’dan! Gerçekten Firavun, ululuk taslayan bir zorbaydı; Allah’ın verdiği kabiliyet ve imkânları boşa harcayıp haddi aşanlardan biriydi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yani Firavun'dan. Çünkü o bir zorba idi, aşırı gidenlerdendi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 30,31. And olsun ki, İsrailoğullarını, azgın bir zorba olan Firavun'un alçaltıcı azabından kurtardık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 30,31. Andolsun, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan; Firavun’dan kurtardık. Çünkü o, haddi aşanlardan bir zorba idi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Firavun'dan da kurtardık çünkü o üstünlük taslayıp haddi aşan bir zorbaydı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Fir'avinden, çünkü o üstün müsriflerden idi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 30,31. Andolsun ki biz İsrâîl oğullarını o zillet verici azâbdan, Fir'avndan kurtardık. Hakıykat o, haddi aşanlardan bir mütekebbirdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 30,31. And olsun ki, İsrâiloğullarını o (pek) aşağılayıcı azabdan, Fir'avun'dan kurtardık. Çünki o üstünlük taslayan bir kimse idi, haddi aşanlardandı. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Firavun'dan (esaretinden ve oğullarının öldürülmesinden). Çünkü o azgın müsriflerdendi, (şirke varanlardandı). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Fir'avun'dan, şüphe yok ki, o, müsriflerden bir mütekebbir ol muştu. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onları Firavun'dan kurtardık. Gerçekten o haddini aşmış bir zorba idi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Inflicted by Pharaoh, for he was arrogant (even) among inordinate transgressors. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Duhân Sûresi 31. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat o ...
Furkân sûresi 15-16. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 15-16. Ayetlerinin Arapçası: قُلْ اَذٰلِكَ خَيْرٌ اَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ ا ...
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...