# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَوْمَ لَا يُغْن۪ي مَوْلًى عَنْ مَوْلًى شَيْـًٔا وَلَا هُمْ يُنْصَرُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Yevme lâ yuġnî mevlen ‘an mevlen şey-en velâ hum yunsarûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O gün hiçbir dostun dostuna bir faydası olmayacak; kimseden yardım da göremeyecekler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O gün, dostun dosta hiçbir faydası olmaz, kendilerine yardım da edilmez. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O gün, dostun dosta hiçbir faydası olmaz, yardım da görmezler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz. Kendilerine yardım da edilmez. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz. Onlara yardım da edilmez. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O gün ki yar yardan bir şey def'edemez ve bir taraftan yardım da olunmazlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O gün yâr bile yârine, hiçbir şeyle, fâide vermez. Onlara (başka suretle) yardım da edilmez. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O gün, bir dostun bir dosta hiçbir faydası olmaz ve onlar yardım olunmazlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O gün dost, dostdan hiç bir şeyi (azabı) engelliyemez ve kendilerine yardım da olunmaz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O gün bir dost, bir dosttan hiçbir şeyi bertaraf edemez ve onlar yardım da olunmazlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O gün dostun dosta bir faydası olmaz; kimseden de yardım görmezler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The Day when no protector can avail his client in aught, and no help can they receive, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Duhân Sûresi 41. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...