# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَنْ اَدُّٓوا اِلَيَّ عِبَادَ اللّٰهِۜ اِنّ۪ي لَكُمْ رَسُولٌ اَم۪ينٌۙ | |
Türkçe Okunuşu * | En eddû ileyye ‘ibâda(A)llâh(i)(s) innî lekum rasûlun emîn(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlara şöyle dedi: “Ey Firavun ve onun ileri gelenleri! Çağrıma uyun ve Allah’ın köleleştirmiş bulunduğunuz kullarını serbest bırakıp benimle gelmelerine müsaade edin. Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 17, 18. Andolsun, kendilerinden önce biz, Firavun'un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara: Allah'ın kulları! Bana gelin! Çünkü ben size (gönderilmiş) güvenilir bir resûlüm diye (davette bulunan) şerefli bir elçi gelmişti. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Ey Allah'ın kulları! Bana gelin, doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O, şöyle demişti: “Allah’ın kullarını (esaret altındaki İsrailoğullarını) bana teslim edin. Çünkü ben güvenilir bir peygamberim.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O peygamber onlara şöyle demişti: "Esaretiniz altındaki Allah'ın kullarını bana teslim edin. Çünkü ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Şöyle diye: Allahın kullarını bana teslim edin, çünkü ben size emîn bir Resulüm |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Bana Allahın kullarını teslîm edin. Çünkü ben size (gönderilmiş) emîn bir peygamberim» diye. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Allah'ın kullarını (İsrâiloğullarını) bana teslîm edin! Şübhesiz ki ben, sizin için(gönderilmiş) emin bir peygamberim” diye (da'vette bulundu). |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Şöyle desin diye: “- Allah'ın kullarını bana bırakın; çünkü ben size güvenilir bir Peygamberim. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (onlara demişti ki) «Allah'ın kullarını bana teslim ediniz, Şüphe yok ki, ben sizin için emin bir peygamberim.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Allah'ın kullarını bana teslim edin. Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Saying: "Restore to me the Servants of Allah. I am to you a messenger worthy of all trust; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Duhân Sûresi 18. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...