# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّٓا اَنْزَلْنَاهُ ف۪ي لَيْلَةٍ مُبَارَكَةٍ اِنَّا كُنَّا مُنْذِر۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnâ enzelnâhu fî leyletin mubârake(tin)(c) innâ kunnâ munżirîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz onu kutlu, şerefli ve bereket yüklü bir gecede indirdik. Şüphesiz biz, ondaki ikaz ve ibret dolu haberlerle insanları uyarıyoruz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 2, 3. Apaçık olan Kitab'a andolsun ki, biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 2,3. Apaçık olan Kitap'a and olsun ki, Biz onu, kutlu bir gecede indirdik. Doğrusu Biz, insanları uyarmaktayız. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 2,3. Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 2,3. O apaçık Kitab'a andolsun ki biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Elhak biz onu bir mübârek gecede indirdik, çünkü biz nezîr gönderiyorduk |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hakıykat, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Gerçek, biz (onunla kâfirlerin uğrayacakları azâbı) haber vericileriz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 2,3. Apaçık beyân eden o Kitâb'a (Kur'ân'a) yemîn olsun ki, gerçekten biz onu mübârek bir gecede indirdik; şübhesiz ki biz, (mahlûkatı onda va'd edilen azâbımızla)korkutucularız. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gerçekten biz, onu, mübarek bir gecede (Kadir gecesinde) indirdik. Çünkü biz, (Kur'an'ın hükümleri ile) korkutanız. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Muhakkak Biz onu bir mübarek gecede indirdik, şüphe yok ki, biz uyarıcıyız. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz onu mübarek bir gecede indirdik. Biz daima insanları uyarmışızdır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | We sent it down during a Blessed Night: for We (ever) wish to warn (against Evil). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Duhân Sûresi 3. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...