# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَأْتُوا بِاٰبَٓائِنَٓا اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe/tû bi-âbâ-inâ in kuntum sâdikîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Eğer öldükten sonra dirileceğimiz iddiasında doğru ve samimi iseniz, haydi atalarımızı diriltin de görelim.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 34, 35, 36. Onlar (müşrikler) diyorlar ki: İlk ölümümüzden sonra bir şey yoktur. Biz diriltilecek değiliz. Doğru söylüyorsanız, atalarımızı getirin. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 34,35,36. Doğrusu inkarcılar, "Ölum bir defadır, tekrar diriltilmeyeceğiz. Eğer doğru sözlü iseniz bize babalarımızı getirsenize" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Eğer doğru söyleyenler iseniz atalarımızı getirin.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Eğer siz doğru söyleyen kimselerseniz babalarınızı bize getirin." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Haydi getirin babalarımızı doğru iseniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Eğer (da'vaanızda) doğrucular iseniz şimdi atalarımızı (dirilterek) getirin». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, o hâlde atalarımızı (geri) getirin!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey öldükten sonra dirileceğimize inananlar) eğer doğru iseniz haydi getirin babalarımızı... (onları diriltin de, dirilmenin hak olduğunu bize haber versinler).” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Haydi eğer siz sâdıklar oldu iseniz, babalarımızı getiriveriniz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Doğru söylüyorsanız, bize atalarımızı getirin.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Then bring (back) our forefathers, if what ye say is true!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Duhân Sûresi 36. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...