# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَقَدِ اخْتَرْنَاهُمْ عَلٰى عِلْمٍ عَلَى الْعَالَم۪ينَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve lekadi-ḣternâhum ‘alâ ‘ilmin ‘alâ-l’âlemîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İsrâiloğulları’nı, bir ilme dayanarak çağdaşları olan toplumlara üstün kıldık. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Andolsun biz İsrailoğullarına, bilerek, (kendi zamanlarında) âlemlerin üstünde bir imtiyaz verdik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | And olsun ki, onların durumunu bilerek dünyaların üzerinde seçkin kıldık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Andolsun, onları, bir bilgi üzerine (dönemlerinde) âlemlere üstün kıldık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Andolsun ki biz onları bilerek o zamanki alemlere üstün kıldık. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve şanım hakkı için: biz onları bir ılim üzere âlemîne karşı ıhtıyar eylemiştik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Andolsun ki biz onlara — (hallerini) bilerek — (zamanlarındaki) âlemlerin üstünde bir imtiyaz vermişdik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | And olsun ki, onları (İsrâiloğullarını kendi asırlarındaki) âlemlerin üzerine (lâyık olduklarını) bilerek seçtik (de onlara üstünlük verdik). |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Celâlim hakkı için, biz İsraîloğullarına, bildiğimiz gibi, âlemlerin üstünde hayır vermiştik. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Celâlim hakkı için onları (Benî İsrâil'i) bilerek âlemler üzerine mümtaz kılmıştık. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz onları bilerek o zamanın milletlerine üstün kıldık. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And We chose them aforetime above the nations, knowingly, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Duhân Sûresi 32. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...
Nûr suresinin 10. ayetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: Nûr Suresi 10. Ayet Arapça: وَلَوْلَا فَضْلُ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ وَاَنَّ اللّٰهَ ...
KARŞILAŞTIĞI KİMSEYE GÜZEL SÖZ SÖYLEYİP GÜLER YÜZ GÖSTERMEK İLE İLGİLİ AYETLER “Mü’minlere kol kanat ger.” (Hicr sûresi (15), 88) Bu âyet-i ke ...
Talâk sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. İsmini, birinci âyette bahsedilen talâk (boşama) hükmünden alır. Mushaf tertîbine göre 65, iniş sır ...
Müminûn suresinin 115. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 115. Ayet Arapça: اَفَحَسِبْتُمْ اَنَّمَا خَلَقْنَاكُمْ عَبَثًا وَاَنَّكُمْ اِلَيْنَ ...