# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّا كَاشِفُوا الْعَذَابِ قَل۪يلًا اِنَّكُمْ عَٓائِدُونَۢ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnâ kâşifû-l’ażâbi kalîlâ(en)(s) innekum ‘â-idûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz azabı birazcık kaldıracağız; ama siz yine inkâra döneceksiniz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine (eski halinize) döneceksiniz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Biz sizden azabı az bir süre için kaldıracağız, siz yine de eski inkarcılığınıza döneceksiniz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz bu azabı kısa bir süre kaldıracağız, siz de yine eski hâlinize döneceksiniz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz o azabı sizden birazcık kaldırırız. Ama siz mutlaka eski halinize dönersiniz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Biz o azâbı biraz biraz açacağız, fakat siz yine döneceksiniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz bu (duman) azâbı (nı) biraz açıp kaldıracağız. (Fakat) siz, şübhe yok ki, tekrar dönücülersiniz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şübhesiz ki biz, (sizden) azâbı biraz açı(verip kaldırı)cılarız; (ama) siz gerçekten yine (küfre) dönecek olan kimselersiniz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz o (vaadettiğimiz açlıktan ibaret) azabı biraz kaldıracağız. Fakat siz yine (küfre) döneceksiniz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Muhakkak Biz, o azabı biraz açıcılarız, sizler ise şüphe yok ki, dönüvericilersiniz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz azabı biraz kaldıracak olsak siz yine inkâra dönersiniz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | We shall indeed remove the Penalty for a while, (but) truly ye will revert (to your ways). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Duhân Sûresi 15. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...