# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَارْتَقِبْ اِنَّهُمْ مُرْتَقِبُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Fertakib innehum murtakibûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Artık sen neler olacağını gözetle! Zâten onlar da senin başına bir felâket gelmesini gözetleyip durmaktadırlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Yine de inanmayanların başlarına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 58,59. Biz, öğüt alırlar diye, Kuran'ı senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık. Sen bekle, onlar da beklemektedirler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Artık sen (onların başına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Artık sen onların başlarına gelecekleri bekle: Çünkü onlar da bekleyip durmaktadırlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O halde gözet çünkü onlar gözetiyorlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Artık (onların başına inecek azâbı) gözetle. Çünkü onlar (senin felâketini) bekleyicidirler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O hâlde (eğer dinlemezlerse, onların helâkini) gözetle; doğrusu onlar da (senin başına bir şey gelmesini) gözetleyicidirler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Artık (onların helâkini) bekle; çünkü onlar (senin helâkini) bekliyorlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık gözet, şüphe yok ki, onlar gözeticilerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Artık neticeyi bekle; onlar da bekliyorlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So wait thou and watch; for they (too) are waiting. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Duhân Sûresi 59. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...
Kâf sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 45 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ق (Kāf) harfinden alır. Resmî tertîbe göre 50, iniş sırasına göre 34. sûredir. ...
Yasin suresi Mekke’de nazil olmuştur. 83 ayettir. İsmini birinci ayette geçen يٰسٓ (Yasin) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, nüzul (İniş) sırası ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ اَرَاَيْتُمْ اِنْ اَخَذَ اللّٰهُ سَمْعَكُمْ وَاَبْصَارَكُمْ وَخَتَمَ عَلٰى قُلُوبِكُمْ مَنْ اِلٰهٌ غَيْرُ اللّٰهِ يَأ ...
İbrâhim Âleyhisselâm; Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâm’ın müştereken kabul ettiği büyük peygamberdir. Kur’an-ı Kerim’de Hz. İbrahim’den (a.s.) birçok ...