# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَا خَلَقْنَا السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا لَاعِب۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ ḣaleknâ-ssemâvâti vel-arda vemâ beynehumâ lâ’ibîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları oyun olsun diye yaratmadık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz, gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, eğlenmek için yaratmadık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri bir oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve biz o Göklerle Yeri ve aralarındakileri oyunculukla yaratmadık |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunan şeyleri oyuncular olarak yaratmadık. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hâlbuki gökleri ve yeri ve ikisi arasında bulunanları, oyuncular olarak yaratmadık. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz göklerle yeri ve aralarındakileri, eğlence ve boşuna iş yapanlar olarak yaratmadık. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve gökte ve yerde ve onların arasında olanları oyuncular olarak yaratmadık. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri Biz eğlenmek için yaratmadık. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | We created not the heavens, the earth, and all between them, merely in (idle) sport: |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Duhân Sûresi 38. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...