# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مَا خَلَقْنَاهُمَٓا اِلَّا بِالْحَقِّ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Mâ ḣalaknâhumâ illâ bilhakki velâkinne ekśerahum lâ ya’lemûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz onları gerçek bir sebep ve hikmete bağlı olarak yarattık. Ne var ki insanların çoğu bunu bilmez. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onları sadece gerçek bir sebeple yarattık. Fakat onların çoğu bilmiyorlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Biz onları, ancak ve ancak gerektiği gibi yarattık, ama insanların çoğu bilmezler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz onları ancak hak ve hikmete uygun olarak yarattık. Ama onların çoğu bilmiyorlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz onları hak ve hikmetle yarattık. Fakat onların çoğu bunu bilmezler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İkisini de ancak hak sebebiyle yarattık ve lâkin pek çokları bilmezler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz bunları hakkın ikaamesine sebeb olmakdan başka (bir hikmetle) yaratmadık. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Onları ancak hak ile yarattık; fakat onların çoğu bilmiyorlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ancak bunları (iman ve itaatı gerektiren) hak için yarattık; fakat onların, (Mekke kâfirlerinin) çoğu bilmezler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İkisini de yaratmadık, ancak Hakk'a mukarin olarak yarattık, fakat onların birçokları bilmezler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz onları ancak hak ve hikmetle yarattık; lâkin çokları bunu bilmiyor. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | We created them not except for just ends: but most of them do not understand. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Duhân Sûresi 39. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...
Kâf sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 45 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ق (Kāf) harfinden alır. Resmî tertîbe göre 50, iniş sırasına göre 34. sûredir. ...
Yasin suresi Mekke’de nazil olmuştur. 83 ayettir. İsmini birinci ayette geçen يٰسٓ (Yasin) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, nüzul (İniş) sırası ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ اَرَاَيْتُمْ اِنْ اَخَذَ اللّٰهُ سَمْعَكُمْ وَاَبْصَارَكُمْ وَخَتَمَ عَلٰى قُلُوبِكُمْ مَنْ اِلٰهٌ غَيْرُ اللّٰهِ يَأ ...