# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنْ هِيَ اِلَّا مَوْتَتُنَا الْاُو۫لٰى وَمَا نَحْنُ بِمُنْشَر۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | İn hiye illâ mevtetunâ-l-ûlâ vemâ nahnu bimunşerîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Bir kez öldük mü artık her şey bitmiştir; bir daha diriltilecek falan değiliz.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 34, 35, 36. Onlar (müşrikler) diyorlar ki: İlk ölümümüzden sonra bir şey yoktur. Biz diriltilecek değiliz. Doğru söylüyorsanız, atalarımızı getirin. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 34,35,36. Doğrusu inkarcılar, "Ölum bir defadır, tekrar diriltilmeyeceğiz. Eğer doğru sözlü iseniz bize babalarımızı getirsenize" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 34,35. Bunlar (müşrikler) diyorlar ki: “İlk ölümümüzden başka bir ölüm yoktur. Biz diriltilecek değiliz.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Bizim ilk ölümümüzden başka bir şey yoktur. Biz tekrar diriltilecek değiliz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | ilk ölümümüzden ilerisi yok ve biz yeniden neşrolunacak değiliz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 34,35. Hakıykat, şunlar mutlakaa: «O (ölüm), derler, ilk ölümümüzden başka (bir şey) değildir. Biz yeniden diriltilib kaldırılacak değiliz». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 34,35. (Ey Resûlüm!) Şübhesiz bunlar (o sana inanmayanlar), gerçekten diyorlar ki: “O (ölüm), ancak (dünyadaki) ilk ölümümüzdür. Biz (bundan sonra) diriltilecek kimseler de değiliz.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | “-İlk ölümümüzden başka bir şey yok; ve biz yeniden diriltilecek değiliz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Bu başka değil, ancak ilk ölmemizden ibaret ve biz yeniden neşrolunacaklar değiliz». |
11. | Ümit Şimşek Meali | “İlk ölümümüzden sonra hiçbir şeyin olacağı yok; biz tekrar diriltilecek değiliz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "There is nothing beyond our first death, and we shall not be raised again. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Duhân Sûresi 35. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 70. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 70. Ayet Arapça: وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ...
İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...
İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...