# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِلٰهُكُمْ اِلٰهٌ وَاحِدٌۚ فَالَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْاٰخِرَةِ قُلُوبُهُمْ مُنْكِرَةٌ وَهُمْ مُسْتَكْبِرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | İlâhukum ilâhun vâhid(un)(c) felleżîne lâ yu/minûne bil-âḣirati kulûbuhum munkiratun vehum mustekbirûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Ne var ki âhirete inanmayanların kalpleri, bu en büyük gerçeği ve ona dayanan daha pek çok gerçeği inkâra şartlanmıştır. Onlar, boş bir büyüklenme içindedirler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İlâhınız bir tek Tanrı'dır. Fakat ahirete inanmayanlar var ya, onların kalpleri inkârcı, kendileri de böbürlenen kimselerdir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Tanrınız tek bir Tanrıdır. Ahirete inanmayanların kalbleri bunu inkar eder; onlar büyüklük taslarlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sizin ilâhınız tek bir ilâhtır. Ahirete inanmayanların kalpleri bunu inkâr etmekte, kendileri de büyüklük taslamaktadırlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İlâhınız bir tek ilâhtır. Bununla beraber ahirete inanmayanların kalbleri inkârcı, kendileri de böbürlenen kimselerdir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İlâhınız bir tek ilâhtır, öyle iken Âhırete inanmıyanlar kendilerini büyüksündüklerinden dolayı kalbleri münkirdir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Sizin Tanrınız bir tek Tanrıdır. Âhirete inanmazların kalbleri (bunu) inkâr edicidir. Onlar büyüksenen (kimse) lerdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İlâhınız (olan Allah) tek bir İlâhdır. Fakat âhirete îmân etmeyenlerin kalbleri inkârcıdır ve onlar büyüklük taslayan kimselerdir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İlâhınız tek bir İlâh'dır. Ahirete iman etmiyenlerin kalbleri bu gerçeği inkâr edicidir. Onlar, Allah'ın birliğine iman etmeyi kibirlerine yediremiyenlerdir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sizin mabûdunuz, bir tek mabûddur. Ahirete imân etme- yenler ise onların kalpleri inkâr edicidir ve onlar kibirlenen kimselerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Tanrınız tek bir Tanrıdır. Âhirete inanmayanların kalpleri bunu kabul etmek istemez; çünkü kibirlerine yediremezler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Your Allah is one Allah. as to those who believe not in the Hereafter, their hearts refuse to know, and they are arrogant. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nahl Sûresi 22. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...