# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ثُمَّ اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ اَنِ اتَّبِعْ مِلَّةَ اِبْرٰه۪يمَ حَن۪يفًاۜ وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Śumme evhaynâ ileyke eni-ttebi’ millete ibrâhîme hanîfâ(en)(s) vemâ kâne mine-lmuşrikîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! Sonra sana da: “Selim bir kalp ve dupduru bir tevhid inancıyla İbrâhim’in tertemiz dinine uy!” diye vahyettik. O, hiçbir zaman müşriklerden olmadı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sonra da sana: «Doğru yola yönelerek İbrahim'in dinine uy! O müşriklerden değildi» diye vahyettik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Şimdi sana, "Doğruya yönelen, puta tapanlardan olmayan İbrahim'in dinine uy" diye vahyettik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sonra da sana, “Hakka yönelen İbrahim’in dinine uy. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi” diye vahyettik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sonra da (ey Muhammed!) sana: "Hakk'a yönelen ve müşriklerden olmayan İbrahim'in dinine tabi ol" diye vahyettik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sonra da sana vahyeyledik ki: hakperest (hanîf) olarak İbrahim milletine ittiba' et, o hiç bir zaman müşriklerden olmadı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Sonra (Habibim) sana: «Müvahhid bir müslüman olarak Ibrâhîmin dînine uy. O, (hiçbir zaman) müşriklerden olmadı» diye vahyetdik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sonra sana: “Hanîf (hakka yönelmiş) olan İbrâhîm'in dînine tâbi' ol! Çünki (o, etrâfındaki kâfirler gibi) müşriklerden değildi!” diye vahyettik. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sonra ey Rasûlüm, sana şöyle vahyettik: Doğru yola yönelerek İbrahîm'in dinine uy, o hiç bir zaman müşriklerden olmadı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra sana vahyettik ki, İbrahim'in milletine nezih bir muvahhid olarak tâbi ol. Ve (O) asla müşriklerden olmadı. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sonra sana da “Yüzünü bâtıl dinlerden çevirerek İbrahim'in dinine uy” diye vahyettik. Çünkü o müşriklerden değildi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So We have taught thee the inspired (Message), "Follow the ways of Abraham the True in Faith, and he joined not gods with Allah." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nahl Sûresi 123. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 70. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 70. Ayet Arapça: وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ...
İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...
İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...