# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَا جَرَمَ اَنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعْلِنُونَۜ اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْتَكْبِر۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Lâ cerame enna(A)llâhe ya’lemu mâ yusirrûne vemâ yu’linûn(e)(c) innehu lâ yuhibbu-lmustekbirîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Şüphe yok ki Allah onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da kesinlikle bilir. O, büyüklenip duran kimseleri asla sevmez. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Hiç şüphesiz Allah, onların gizleyeceklerini de açıklayacaklarını da bilir. O, büyüklük taslayanları asla sevmez. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da Allah'ın bildiğinde şüphe yoktur. O, büyüklük taslayanları sevmez. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphe yok ki Allah, onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. O, büyüklük taslayanları hiç sevmez. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şüphesiz ki Allah, onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da bilir. Doğrusu Allah, kendilerini büyük görüp hakkı kabul etmeyenleri sevmez. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Şüphe yok ki Allah, onların ne gizlediklerini, ne açıkladıklarını hep bilir, her halde o, kibirlenenleri sevmez |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şübhe yok ki Allah onların gizleyecekleri şeyleri de, açıklayacakları şeyleri de bilir. Hakıykat O, büyüksenenleri sevmez. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hiç şübhe yok ki Allah, elbette (onlar) neyi gizler ve neyi açıklarlarsa bilir. Doğrusu O, büyüklük taslayanları sevmez! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Şüphe yok ki Allah, onların gizlediği ve açıkladığı şeyi hep bilir. Doğrusu Allah, kendilerini büyük görüp hakkı kabul etmiyenleri sevmez. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, Allah Teâlâ onların neyi gizlediklerini ve bilir. Muhakkak ki, O, kibirlenenleri sevmez. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hiç kuşku yok, Allah onların gizlediklerini de biliyor, açığa vurduklarını da. Büyüklük taslayanları ise Allah hiç sevmez. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Undoubtedly Allah doth know what they conceal, and what they reveal: verily He loveth not the arrogant. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nahl Sûresi 23. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...