# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَعَلَامَاتٍۜ وَبِالنَّجْمِ هُمْ يَهْتَدُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve’alâmât(in)(c) vebi-nnecmi hum yehtedûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bunların dışında yol gösterecek daha nice işaretler var etti. İnsanlar geceleyin de yıldızlarla yönlerini ve yollarını bulurlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Daha nice alâmetler (yarattı). Onlar, yıldızlarla da yollarını doğrulturlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 15,16. Yeryüzünde, sarsılmayasınız diye, sabit dağlar, nehirler ve belki yolunuzu bulursunuz diye yollar ve işaretler meydana getirmiştir. Onlar yıldızla da yollarını bulurlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 15,16. Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlam dağlar; yolunuzu bulmanız için de nehirler, yollar ve nice işaretler meydana getirdi. İnsanlar yıldızlarla da yollarını bulurlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Daha birçok âlametler yarattı. İnsanlar geceleyin de Allah'ın yarattığı yıldızlarla yönlerini bulurlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve alâmetler, yıldızla da onlar yol doğrulturlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Yer yüzünde) daha nice alâmetler (peyda etdi). Yıldız (lar) la da onlar (insanlar) yollarını doğrulturlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Daha nice alâmetler (yarattı)! Onlar, yıldızla da doğru yolu bulurlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Daha bir çok alâmetler yarattı. Yıldızla da insanlar yollarını doğrulturlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve nice alâmetler (vücuda getirdi) ve onlar yıldızlar ile yollarını doğruturlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bunlardan başka yol gösterecek daha nice alâmetler yarattı. Onlar, yıldızlarla da yol bulurlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And marks and sign-posts; and by the stars (men) guide themselves. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nahl Sûresi 16. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...
Müminûn suresinin 21. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 21. Ayet Arapça: ِ وَاِنَّ لَكُمْ فِي الْاَنْعَامِ لَعِبْرَةًۜ نُسْق۪يكُمْ مِمَّا ف۪ي ...