# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّهُ لَيْسَ لَهُ سُلْطَانٌ عَلَى الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَلٰى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnehu leyse lehu sultânun ‘alâ-lleżîne âmenû ve’alâ rabbihim yetevekkelûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Gerçekte onun iman edenler ve yalnızca Rablerine güvenip dayananlar üzerinde zorlayıcı bir gücü yoktur. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Gerçek şu ki: İman edip de yalnız Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (şeytanın) bir hakimiyeti yoktur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Doğrusu şeytanın, inananlar ve yalnız Rablerine güvenenler üzerinde bir nüfuzu yoktur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Gerçek şu ki; şeytanın, inanan ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimseler üzerinde bir hâkimiyeti yoktur. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şüphesiz ki iman edip de Rablerine tevekkül edenler üzerinde o şeytanın hiçbir nüfuzu yoktur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hakikat bu ki iyman edip de Rablarına tevekkül edenler üzerine onun sultası yoktur |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hakıykat şudur ki îman edenler ve Rablerine güvenib dayananlar üzerinde onun hiç bir haakimiyyeti yokdur. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şu şübhesiz ki îmân edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun(şeytanın) bir hâkimiyeti yoktur! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Doğrusu şu ki, iman edip de Rablerine tevekkül edenler üzerine o Şeytan'ın bir hâkimiyyeti yoktur. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Muhakkak ki, imân etmiş olanların ve Rablerine tevekkülde bulunanların üzerine O- nun için bir hakimiyet yoktur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İman eden ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun hiçbir gücü yoktur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | No authority has he over those who believe and put their trust in their Lord. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nahl Sûresi 99. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 70. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 70. Ayet Arapça: وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ...
İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...
İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...