# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّمَا قَوْلُنَا لِشَيْءٍ اِذَٓا اَرَدْنَاهُ اَنْ نَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnemâ kavlunâ lişey-in iżâ eradnâhu en nekûle lehu kun feyekûn(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz bir şeyin olmasını dilediğimiz zaman, ona sadece “Ol!” deriz, o da hemen oluverir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz, bir şeyin olmasını istediğimiz zaman, ona (söyleyecek) sözümüz sadece «Ol» dememizdir. Hemen oluverir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bir şeyin olmasını istediğimiz zaman sözümüz sadece ona "Ol" dememizdir ve hemen olur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz bir şeyin olmasını istediğimiz zaman sözümüz sadece, ona, “ol” dememizdir. O da hemen oluverir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz bir şeyi dilediğimiz zaman, ona sözümüz sadece "ol" dememizdir. O da hemen oluverir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bizim her hangi bir şey için sözümüz, onu murad ettiğimiz zaman, sade ona şöyle dememizdir: «Ol» hemen oluverir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bir şey'i (n olmasını) dilediğimiz zaman sözümüz ancak ona «Ol» dememizden ibâretdir. O da derhal oluverir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bir şeye sözümüz, onu(n olmasını) dilediğimizde, kendisine sâdece “Ol!” dememizdir ki (o da) hemen oluverir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz de bir şeyi dilediğimiz zaman, ona sözümüz sadece şöyle dememizdir: “- Ol” , o da hemen oluverir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bizim bir şeye sözümüz, onu dilediğimiz zaman ona «Ol» dememizden ibarettir ki, o da hemen oluverir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz birşeyi murad ettiğimizde, sözümüz “Ol” demekten ibarettir; o da oluverir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | For to anything which We have willed, We but say the word, "Be", and it is. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nahl Sûresi 40. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...