# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّمَا سُلْطَانُهُ عَلَى الَّذ۪ينَ يَتَوَلَّوْنَهُ وَالَّذ۪ينَ هُمْ بِه۪ مُشْرِكُونَ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnemâ sultânuhu ‘alâ-lleżîne yetevellevnehu velleżîne hum bihi muşrikûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Şeytanın zorlayıcı gücü, ancak onu dost edinenlerin ve onu Allah’a ortak koşanlar üzerindedir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onun hakimiyeti, ancak onu dost edinenlere ve onu Allah'a ortak koşanlaradır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O'nun nüfuzu sadece, O'nu dost edinenler ve Allah'a ortak koşanlar üzerindedir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şeytanın hâkimiyeti, sadece onu dost edinenler ve Allah’a ortak koşanlar üzerindedir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şeytanın nüfuzu, ancak onu dost edinenlere ve Allah'a ortak koşanlaradır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onun sultası ancak onu veliy ittihaz edenlere ve Allaha şirk koşanlaradır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onun zoru ancak onu yâr edinmekde olanlara ve onu kendisine (Allaha) eş koşanlara karşıdır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O'nun hâkimiyeti, ancak onu dost edinenler ve O'na (Allah'a) ortak koşanlar üzerindedir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onun hâkimiyyeti, ancak kendisini veli edinenlere ve Allah'a ortak koşanlardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphesiz ki, onun hakimiyeti ancak onu velî ittihaz edenlerin ve Allah'a şerik koşanların üzerinedir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onun gücü, ancak onu dost edinenlere ve Allah'a ortak koşanlara yeter. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | His authority is over those only, who take him as patron and who join partners with Allah. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nahl Sûresi 100. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...
Müminûn suresinin 21. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 21. Ayet Arapça: ِ وَاِنَّ لَكُمْ فِي الْاَنْعَامِ لَعِبْرَةًۜ نُسْق۪يكُمْ مِمَّا ف۪ي ...