# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَكَذٰلِكَ فَتَنَّا بَعْضَهُمْ بِبَعْضٍ لِيَقُولُٓوا اَهٰٓؤُ۬لَٓاءِ مَنَّ اللّٰهُ عَلَيْهِمْ مِنْ بَيْنِنَاۜ اَلَيْسَ اللّٰهُ بِاَعْلَمَ بِالشَّاكِر۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve keżâlike fetennâ ba’dahum biba’din liyekûlû ehâulâ-i menna(A)llâhu ‘aleyhim min beyninâ(k) eleysa(A)llâhu bi-a’leme bi-şşâkirîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Allah aramızdan bula bula bunları mı lutfuna lâyık gördü?” demeleri için, onların bir kısmını diğer bir kısmıyla işte böyle imtihan ettik. Şükredenleri en iyi bilen Allah değil midir? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Aramızdan Allah'ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı!» demeleri için onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Böylece, "Aramızdan Allah bunlara mı iyilikte bulundu?" demeleri için onları birbiriyle denedik. Allah şükredenleri iyi bilen değil midir? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Böylece insanların bazısını bazısı ile denedik ki, “Allah, aramızdan şu adamları mı iman nimetine lâyık gördü?” desinler. Allah, şükreden kullarını daha iyi bilen değil mi? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz onlardan kimini kimi ile, "Allah aramızdan bunlara mı lutfunu layık gördü" desinler diye, işte böyle imtihan ettik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil midir? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Böyle ba'zılarını ba'zısiyle fitneye de düşürmüşüzdür ki şöyle desinler: Â!... Şunlar mı o Allahın aramızdan lûtfuna lâyık gördüğü kimseler? Allah şükreden kullarını daha iyi bilir değil mi? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz, onlardan (insanlardan) kimini kimi ile — (sırf) «Allah (buldu buldu da) aramızdan bunlara, bunların üzerine mi lutfünü reva gördü»? desinler diye — işte böyle imtihan etdik. Allah şükredenleri daha iyi bilen değil mi? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Böylece onların bazılarını bazılarıyla (ileri gelenlerini zayıflarıyla) imtihân ettik ki(o müşrikler, îmân eden zayıflar hakkında): “Allah'ın, aramızdan kendilerine lütufta bulunduğu (hidâyete erdirdiği) kimseler bunlar mı?” desinler! Allah, şükredenleri en iyi bilen değil midir? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İnsanların bir kısmını, diğer bir kısmı ile imtihan ettik ki, Kureyş'in ileri gelenleri, fakirler hakkında şöyle desinler; “-Allah'ın aramızdan kendilerine iman ihsan ettiği kimseler şunlar mı?” Allah, İslâm (nimeti üzere) şükredenleri daha iyi bilen değil mi? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve işte böylece onların bazısını bazısı ile fitneye düşürmüşüzdür ki, «Ya Allah Teâlâ aramızda şunlara mıdır ki, lütfunu reva görmüştür?» deyiversinler. Allah Teâlâ şâkir olanları ziyâdesiyle bilen değil midir? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onları birbiriyle böylece imtihana uğrattık; onlar da “Aramızdan bunları mı Allah lütfuna lâyık gördü?” dediler. Şükredenleri en iyi bilen Allah değil mi? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Thus did We try some of them by comparison with others, that they should say: "Is it these then that Allah hath favoured from amongst us?" Doth not Allah know best those who are grateful? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. En'âm Sûresi 53. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...