# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَكَذٰلِكَ نُفَصِّلُ الْاٰيَاتِ وَلِتَسْتَب۪ينَ سَب۪يلُ الْمُجْرِم۪ينَ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve keżâlike nufassilu-l-âyâti ve litestebîne sebîlu-lmucrimîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İşte biz, günahkâr kâfirlerin gittiği yolun doğru yoldan kesin çizgilerle ayrılıp iyice belirginleşmesi için âyetleri böyle açıklıyoruz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Böylece suçluların yolu belli olsun diye âyetleri iyice açıklıyoruz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Suçluların yolu belli olsun diye, böylece ayetleri uzun uzun açıklarız. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Suçluların yolu da açığa çıksın diye âyetleri işte böyle ayrı ayrı açıklarız. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Suçluların tuttuğu yol açığa çıksın diye, âyetleri işte böyle genişçe açıklıyoruz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | daha böyle âyetlerimizi tafsıl edeceğiz, hem mücrimlerin yolu seçilsin diye |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Günâh işleyenlerin yolu seçilib sana belli olsun diye böylece âyetleri açıklıyoruz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Hak ortaya çıksın) ve günahkârların yolu belli olsun diye, işte âyetleri böyle açıklıyoruz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Günahkârların yolu seçilip durumları sana belli olsun diye âyetlerimizi böylece açıklarız. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve böylece âyetleri mufassalan beyan ediyoruz ve günah işleyenlerin yolu apaçık seçilsin diye. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İşte bu şekilde âyetlerimizi iyice açıklıyoruz, tâ ki mücrimlerin yolu açık seçik belli olsun. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Thus do We explain the signs in detail: that the way of the sinners may be shown up. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. En'âm Sûresi 55. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...