# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَوْ جَعَلْنَاهُ مَلَكًا لَجَعَلْنَاهُ رَجُلًا وَلَلَبَسْنَا عَلَيْهِمْ مَا يَلْبِسُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Velev ce’alnâhu meleken lece’alnâhu raculen velelebesnâ ‘aleyhim mâ yelbisûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Eğer peygamberi melek olarak gönderseydik, onu yine bir insan suretinde gönderir de onları içine düştükleri şüpheye yine düşürürdük. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Eğer peygamberi bir melek kılsaydık muhakkak ki onu insan sûretine sokar onları yine düşmekte oldukları kuşkuya düşürürdük. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Biz onu melek kılsaydık, bir insan şeklinde yapardık da, düştükleri şüpheye onları yine düşürmüş olurduk. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Eğer onu (Peygamberi) bir melek kılsaydık yine onu bir adam (suretinde) yapardık ve onları yine içinde bulundukları karmaşaya düşürmüş olurduk. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Eğer Peygamberi, biz bir melek yapsaydık, yine de onu bir adam şeklinde yapardık ve onları yine düştükleri kuşkuya düşürürdük. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Kendisini bir Melek kılaydık yine onu bir er kılacaktık ve düşmekte bulundukları şübheye onları yine düşürecektik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Eğer onu (peygamberi) bir melek yapsaydık onu (o meleği) de her halde bir adam (suretinde) gösterir ve her halde onları yine düşmekde oldukları şüpheye düşürürdük. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve onu (o peygamberi) bir melek kılsaydık, elbette onu (yine) bir adam (sûretinde)kılardık, doğrusu onları, karıştırmakta oldukları şeyde yine şübheye düşürürdük. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Eğer Peygamberleri bir melek yapaydık, yine onu bir adam şeklinde gösterirdik ve elbette onları, düşmekte oldukları şüpheye yine bırakırdık. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve eğer O'nu (peygamberi) bir melek kılsaydık, elbette O'nu yine bir erkek (suretinde) kılardık ve onları yine düşmüş oldukları şüpheye düşürürdük. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz bir meleği peygamber olarak gönderecek olsaydık, onu yine bir adam olarak gösterir; onları içine düştükleri şüpheye yine düşürürdük. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | If We had made it an angel, We should have sent him as a man, and We should certainly have caused them confusion in a matter which they have already covered with confusion. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. En'âm Sûresi 9. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...