# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقَالُٓوا اِنْ هِيَ اِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا وَمَا نَحْنُ بِمَبْعُوث۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve kâlû in hiye illâ hayâtunâ-ddunyâ vemâ nahnu bimeb’ûśîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar dünyada: “Hayat, ancak yaşadığımız şu dünya hayatından ibarettir. Biz öldükten sonra bir daha diriltilecek değiliz” demişlerdi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar, hayat ancak bu dünyadaki hayatımızdan ibarettir; biz, bir daha da diriltilecek değiliz, demişlerdi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Hayat ancak bu dünyadakinden ibarettir, biz dirilecek değiliz" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Derler ki: “Hayat ancak dünya hayatımızdır. Artık biz bir daha diriltilecek de değiliz.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Dediler ki:" Dünya hayatımızdan başka bir hayat yoktur, biz diriltilecek değiliz". |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | yine dönüb: «hayat, sırf Dünya hayatımızdan ibaret, biz bir daha dirilecek değiliz» diyeceklerdi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dediler ki: (Bu) dünyâ hayâtımızdan başka bir hayat yokdur. Biz bir daha diriltilecekler değiliz». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve (bütün gördüklerine rağmen onları geri gönderseydik): “Bu (hayat), ancak dünya hayâtımızdır; biz (öldükten sonra) diriltilecek kimseler de değiliz!” diyeceklerdi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Dünyaya dönselerdi, eskisi gibi) yine şöyle diyeceklerdi: “- Bu, dünya hayatımızdan başka bir hayat yoktur ve biz, bir daha dirilecek değiliz.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve dediler ki, «Bu bizim dünya hayatımızdan başka hayat yoktur ve bizler bir daha dirilecek değiliz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bir de “Bu dünyadaki hayatımızdan başka hayat yok; biz tekrar diriltilecek değiliz” demişlerdi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And they (sometimes) say: "There is nothing except our life on this earth, and never shall we be raised up again." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. En'âm Sûresi 29. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 75. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 75. Ayeti Arapça: قَالَ اَلَمْ اَقُلْ لَكَ اِنَّكَ لَنْ تَسْتَط۪يعَ مَعِيَ صَبْرًا Kehf S ...
Kehf Suresinin 66-67. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 66-67. Ayetleri Arapça: قَالَ لَهُ مُوسٰى هَلْ اَتَّبِعُكَ عَلٰٓى اَنْ تُعَلِّمَنِ مِ ...
Kur’ân-ı Kerim, İslâm dininin kutsal kitabıdır. Kur’an okumanın gerekliliği ve fazileti üzerinde sıkça durulur. Kur’an’ın bazı yerlerde kendini “zikr ...
Kehf Suresinin 54. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 54. Ayet Arapça: وَلَقَدْ صَرَّفْنَا ف۪ي هٰذَا الْقُرْاٰنِ لِلنَّاسِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍۜ وَك ...
Kehf Suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 46. Ayet Arapça: اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ ز۪ينَةُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَالْبَاقِيَاتُ الصّ ...
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...