# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَذَرُوا ظَاهِرَ الْاِثْمِ وَبَاطِنَهُۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ يَكْسِبُونَ الْاِثْمَ سَيُجْزَوْنَ بِمَا كَانُوا يَقْتَرِفُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Veżerû zâhira-l-iśmi vebâtineh(u)(c) inne-lleżîne yeksibûne-l-iśme seyuczevne bimâ kânû yakterifûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Günahın açığını da gizlisini de terk edin. Çünkü günah işleyenler, yaptıklarının cezasını mutlaka çekeceklerdir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Günahın açığını da gizlisini de bırakın! Çünkü günah işleyenler, yaptıklarının cezasını mutlaka çekeceklerdir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Günahın açığını da gizlisini de bırakın. Günah kazananlar, kazandıklarına karşılık şüphesiz ceza göreceklerdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Günahın açığını da bırakın, gizlisini de. Çünkü günah kazananlar yaptıkları karşılığında cezalandırılacaklardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Günahın açığını da, gizlisini de bırakın! Günah kazananlar, yaptıklarının cezasını çekecekler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Günahın açığını da bırakın gizlisini de, çünkü günah kazananlar yarın kazandıklarının cezasını muhakkak çekecekler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Günâhın açığa çıkanını da, gizli kalanını da bırakın. Çünkü günâhı irtikâb edenler kazanmakda oldukları (o günâh) yüzünden cezalandırılacaklardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Günâhın açığını da gizlisini de bırakın! Şübhe yok ki günah kazananlar, işlemekte oldukları (günahlar) sebebiyle yakında cezâlandırılacaklardır! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gizli ve aşikâr olan günahı bırakın. Çünkü günah kazananlar, kıyamette kazandıklarının cezasını muhakkak çekeceklerdir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Günahın âşikâr olanını da, gizlicesini de bırakınız. Şüphesiz o kimseler ki günahı kazanırlar, elbette irtikab ettikleri şeyden dolayı cezalanacaklardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Günahın açığını da bırakın, gizlisini de. Zira günah kazananlar, işleyip durdukları şeyin karşılığını göreceklerdir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Eschew all sin, open or secret: those who earn sin will get due recompense for their "earnings." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. En'âm Sûresi 120. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’ân-ı Kerim, İslâm dininin kutsal kitabıdır. Kur’an okumanın gerekliliği ve fazileti üzerinde sıkça durulur. Kur’an’ın bazı yerlerde kendini “zikr ...
Ebedî mûcize Kur’ân-ı Kerîm, pek çok güzel özelliğe sahiptir. Bunlardan bir kısmını şöyle ifade etmek mümkündür: Kur’ân-ı Kerîm, Rahmân olan Alla ...
Burûc sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 22 ayettir. İsmini, birinci âyette geçip “burçlar” mânasına gelen الْبُرُوجُ (burûc) kelimesinden alır. Mushaf ...
Al-i İmran suresinin 19. ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Allah Katında Tek Din İslam’dır” Ayetinin Arapçası اِنَّ الدّ۪ينَ عِنْدَ اللّٰهِ الْاِسْلَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الدّ۪ينَ عِنْدَ اللّٰهِ الْاِسْلَامُ۠ Allah nezdinde hak din İslam’dır. (Âl-i İmrân, 3/19) TEK HAK DİN: İSLAM Bi ...
Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i: “Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatç ...