# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَهٰذَا صِرَاطُ رَبِّكَ مُسْتَق۪يمًاۜ قَدْ فَصَّلْنَا الْاٰيَاتِ لِقَوْمٍ يَذَّكَّرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vehâżâ sirâtu rabbike mustekîmâ(en)(c) kad fessalnâ-l-âyâti likavmin yeżżekkerûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rabbinin dosdoğru yolu işte budur. Düşünüp öğüt alacak bir toplum için biz, âyetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bu (din), Rabbinin dosdoğru yoludur. Biz, öğüt alacak bir kavim için âyetleri ayrıntılı olarak açıkladık. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Rabbinin, dosdoğru yolu işte budur. İbret alan kimselere ayetleri uzun uzadıya açıkladık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bu, Rabbinin dosdoğru yoludur. Şüphesiz düşünüp öğüt alacak bir toplum için âyetleri ayrı ayrı açıkladık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte Rabbinin doğru yolu budur. Şüphesiz biz, hatırlayıp ibret alan bir kavim için âyetleri geniş bir şekilde açıkladık. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | bu islâm ise doğrudan doğru rabbının yolu, cidden aklını başına alacak bir kavm için âyetleri tafsıl eyledik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bu (İslâm ve Kur'an) Rabbinin dosdoğru yoludur. Biz âyetleri aklını başına alıb düşünecek bir cem'iyyet için apaçık gösterdik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bu (İslâm dîni) ise, Rabbinin dosdoğru bir yoludur. İbret alacak bir kavim için âyetleri gerçekten iyice açıkladık. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bu İslâm dini, Rabbinin doğru yoludur. Gerçekten biz, âyetlerimizi, düşünen bir topluluk için beyan ettik. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve bu Rabbinin dosdoğru olan yoludur. Muhakkak ki, Biz âyetleri düşünür bir kavim için mufassalan beyan etmişizdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Rabbinin dosdoğru yolu işte budur. Öğüt alan bir topluluk için Biz âyetleri iyice açıklamış bulunuyoruz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | This is the way of thy Lord, leading straight: We have detailed the signs for those who receive admonition. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. En'âm Sûresi 126. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 30. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 30. Ayet Arapça: وَقَالَ الرَّسُولُ يَا رَبِّ اِنَّ قَوْمِي اتَّخَذُوا هٰذ ...
Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat o ...
Furkân sûresi 15-16. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 15-16. Ayetlerinin Arapçası: قُلْ اَذٰلِكَ خَيْرٌ اَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ ا ...
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...