# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَزَكَرِيَّا وَيَحْيٰى وَع۪يسٰى وَاِلْيَاسَۜ كُلٌّ مِنَ الصَّالِح۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Vezekeriyyâ veyahyâ ve’îsâ veilyâs(e)(s) kullun mine-ssâlihîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yine Zekeriya’yı, Yahya’yı, Îsâ’yı ve İlyâs’ı da doğru yola erdirdik. Onların hepsi sâlihlerdendi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Zekeriyya, Yahya, İsa ve İlyas'ı da (doğru yola iletmiştik). Hepsi de iyilerden idi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 84,85,86. Ona İshak'ı, Yakub'u bağışladık, her birini doğru yola eriştirdik. Daha önce Nuh'u ve soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u -ki işlerini iyi yapanlara böylece karşılık veririz-, Zekeriya'yı, Yahya'yı, İsa'yı ve İlyas'ı -ki hepsi iyilerdendir-, İsmail'i, Elyesa'ı, Yunus'u, Lut'u -ki hepsini dünyalara üstün kıldık- doğru yola eriştirdik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Zekeriya’yı, Yahya’yı, İsa’yı, İlyas’ı doğru yola erdirmiştik. Bunların hepsi salih kimselerden idi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Zekeriyya, Yahya, İsa ve İlyas'a da (hidayet ettik). Hepsi de salih kullarımızdandı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Zekeriyyayı da, Yahyayı da, Isâyı da, İlyası da, hep salihînden |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Zekeriyyâya, Yahyâya, İsâya, İlyâsa da (böyle hidâyet verdik). (Onların) hepsi saalihlerdendi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Zekeriyyâ'yı, Yahyâ'yı, Îsâ'yı ve İlyâs'ı da (hidâyete erdirdik). Herbiri sâlih kimselerdendi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Zekeriya, Yahya, Îsa ve İlyas'a da hidayetle peygamberlik verdik. Onların hepsi salihlerdendi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Zekeriya'yı da, Yahya'yı da, İsa'yı da, İlyas'ı da (hidâyete erdirdik). Hepsi de sâlih zâtlardandı. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Zekeriya, Yahya, İsa ve İlyas'a da hidayet verdik. Onların hepsi iyi ve hayırlı kimselerdendi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And Zakariya and Yahya and Jesus and Elias: all in the ranks of the righteous: |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. En'âm Sûresi 85. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...