# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَكَذٰلِكَ نُصَرِّفُ الْاٰيَاتِ وَلِيَقُولُوا دَرَسْتَ وَلِنُبَيِّنَهُ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vekeżâlike nusarrifu-l-âyâti veliyekûlû deraste velinubeyyinehu likavmin ya’lemûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz âyetleri böyle döne döne, türlü türlü açıklıyoruz ki gerçeği anlasınlar. Kâfirler: “Sen bunları bir başkasından ders almışsın, bize anlatıyorsun” diyeceklerdir. Ama biz diliyoruz ki, öğrenmek niyetiyle araştıranlar için gerçeği Kur’an’da apaçık ortaya koyalım. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Böylece biz âyetleri geniş geniş açıklıyoruz ki, «Sen ders almışsın» desinler de biz de anlayan toplum için Kur'an'ı iyice açıklayalım. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sana, "Sen okumuşsun" derler; oysa Biz, öğrenecek kimselere ayetleri böylece türlü türlü açıklamaktayız. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar, “Sen iyi ders almışsın” desinler diye ve bir de bilen bir toplum için onu (Kur’an’ı) açıklayalım diye âyetleri değişik biçimlerde işte böylece açıklıyoruz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte böylece âyetleri türlü türlü çevirip açıklıyoruz ki, onlar sana: "Sen bunları bir yerlerden okuyup öğrenmişsin" desinler ve bilen bir toplum için de onu iyice beyan edelim. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | yine âyetleri böyle şekilden şekle koyuyoruz ki hem o körlük edenler sana ders almışsın desinler, hem onu ilmi şânından olanlar için tebyîn edelim |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İşte biz âyetleri böylece türlü türlü beyan ederiz. Tâki onlar: «Sen okumuşsun» desinler ve biz onu (Kur'ânı) bilecek zümrelere besbelli edelim. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İşte (ey Resûlüm!) Âyetleri böyle açıklıyoruz ki (ibret alsınlar), hem (o kâfirler): “Sen ders almışsın!” desinler, hem de (hikmetlerini) bilecek bir kavim için onu (o Kur'ân'ı)açıklayalım. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İşte biz, âyetleri beyan eder ve halden hale çeviririz ki, Mekke'liler: “- Sen ders görmüşsün, çok okumuşsun” desinler (küfürde ısrar etsinler). Biz, Kur'an'ı, anlayanlara beyan eder ve açıklarız. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve işte Biz âyetleri böyle türlü türlü beyan ederiz. Tâ ki onlar, «Sen ders almışsın,» desinler. Ve Biz onu bilir olan bir kavim için açıkça beyan edelim. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Âyetleri Biz böyle çeşitli şekillerde anlatırız—tâ ki onlar “Sen bunu bir yerden ders almışsın” desinler, Biz de bilen bir topluluğa onu iyice açıklamış olalım. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Thus do we explain the signs by various (symbols): that they may say, "Thou hast taught (us) diligently," and that We may make the matter clear to those who know. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. En'âm Sûresi 105. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...