# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَا شَر۪يكَ لَهُۚ وَبِذٰلِكَ اُمِرْتُ وَاَنَا۬ اَوَّلُ الْمُسْلِم۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Lâ şerîke leh(e)(s) vebiżâlike umirtu veenâ evvelu-lmuslimîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “O’nun hiçbir ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben müslümanların ilkiyim.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O'nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O'nun hiçbir ortağı yoktur; böyle emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “O’nun hiçbir ortağı yoktur. İşte ben bununla emrolundum. Ben müslümanların ilkiyim.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onun ortağı yoktur. Bana böyle emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Şeriki yoktur onun, ben bununla emrolundum ve ben müslimînin evveliyim |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 162,163. De ki: «Şübhesiz benim namazım da, ibâdetlerim de, dirimim de, ölümüm de hiç bir ortağı olmayan, âlemlerin Rabbi Allahındır. Ben böylece emrolundum. Ben (bu ümmetde) müslüman olanların ilkiyim». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “O'nun ortağı yoktur. Ve (ben) bununla emrolundum, çünki ben Müslümanların ilkiyim!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onun ortağı yoktur. ben bununla emrolundum ve ben müslüman olanların ilkiyim.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «O'nun bir ortağı yoktur. Ve ben bununla memur oldum ve ben müsIümanların ilkiyim.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onun ortağı yoktur. Ben böyle emrolundum; Müslümanların ilki de benim. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | No partner hath He: this am I commanded, and I am the first of those who bow to His will. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. En'âm Sûresi 163. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...