# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَلَمَّا جَنَّ عَلَيْهِ الَّيْلُ رَاٰ كَوْكَبًاۚ قَالَ هٰذَا رَبّ۪يۚ فَلَمَّٓا اَفَلَ قَالَ لَٓا اُحِبُّ الْاٰفِل۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Felemmâ cenne ‘aleyhi-lleylu raâ kevkebâ(en)(s) kâle hâżâ rabbî(s) felemmâ efele kâle lâ uhibbu-l-âfilîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Derken gece bastırınca İbrâhim bir yıldız gördü: “Bu benim Rabbim, öyle mi?” dedi. Yıldız batınca da: “Ben batıp kaybolanları sevmem” dedi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Gecenin karanlığı onu kaplayınca bir yıldız gördü, Rabbim budur, dedi. Yıldız batınca, batanları sevmem, dedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Gece basınca bir yıldız gördü, "işte bu benim Rabbim!" dedi; yıldız batınca, "batanları sevmem" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Üzerine gece karanlığı basınca, bir yıldız gördü. “İşte Rabbim!” dedi. Yıldız batınca da, “Ben öyle batanları sevmem” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Üzerine gece bastırınca, bir yıldız gördü:"Rabb'im budur" dedi. Yıldız batınca da:" Ben batanları sevmem" dedi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | vakta ki üzerini gece kapladı bir yıldız gördü «bu imiş rabbım» dedi, derken batıverince «ben öyle batanları sevmem» dedi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İşte o, üstüne gece bürüyüb örtünce bir yıldız görmüş, «Bu mu benim Rabbim?!» demiş, o sönüb gidince ise şöyle demişdi: «Ben böyle sönüb batanları (Tanrı diye) sevmem». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Derken (İbrâhîm,) üzerini gece (karanlığı) kaplayınca bir yıldız gördü (ve kavmine): “Bu rabbimdir (öyle mi?)” dedi. Fakat (bir süre sonra o yıldız) batınca: “Ben batanları sevmem!” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Vakta ki İbrahim'in üzerini gece bürüdü, bir yıldız gördü: “- Bu mu benim Rabbim?!” dedi. Derken yıldız batıverince: “- Ben öyle batanları sevmem” dedi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Vaktâ ki, üzerine yine gece bastı, bir yıldızı gördü, «Bu benim Rabbim,» dedi. Batınca da, «Ben öyle batanları sevmem,» deyiverdi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Gece bastırınca, İbrahim bir yıldız gördü, “İşte rabbim” dedi. Batınca da, “Ben batıp gidenleri sevmem” dedi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | When the night covered him over, He saw a star: He said: "This is my Lord." But when it set, He said: "I love not those that set." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. En'âm Sûresi 76. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...