# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَقَدْ جِئْنَاكُمْ بِالْحَقِّ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَكُمْ لِلْحَقِّ كَارِهُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Lekad ci/nâkum bilhakki velâkinne ekśerakum lilhakki kârihûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Doğrusu biz size gerçeği bildiriyoruz; fakat çoğunuz o gerçeği kabulden hiç hoşlanmıyor. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Andolsun biz size hakkı getirdik, fakat çoğunuz haktan hoşlanmıyorsunuz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | And olsun ki, size gerçeği getirdik; fakat çoğunuz gerçeği sevmiyorsunuz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Andolsun, size hakkı getirdik. Fakat çoğunuz haktan hoşlanmayanlarsınız. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Andolsun ki biz size hakkı getirdik. Fakat sizin çoğunuz haktan hoşlanmıyorsunuz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Celâlım hakkı için biz size hakkı gönderdik ve lâkin ekseriniz hakkı hoşlanmıyanlarsınız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Andolsun, biz size hakkı getirdik. Fakat çoğunuz hakkı çirkin görenlerdiniz». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | And olsun ki, size hakkı getirdik; fakat çoğunuz haktan hoşlanmayan kimselersiniz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Allah da buyurur ki): And olsun, biz size hakkı gönderdik. Fakat çoğunuz hakdan hoşlanmıyanlarsınız, (Kur'an'ı ve peygamberi inkâr edenlersiniz). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Andolsun ki, biz size hakkı getirdik, velâkin birçoğunuz hak için hoşlanmayanlar idi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz size hakkı getirmiştik; fakat çoğunuz haktan hoşlanmazsınız. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Verily We have brought the Truth to you: but most of you have a hatred for Truth. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zuhruf Sûresi 78. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 82. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 82. Ayet Arapça: وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَٓاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَۙ ...
Kur’ân-ı Kerîm, Allah Teâlâ tarafından biz insanlara gönderilmiş büyük bir hidâyet rehberidir. Allâh’ın kelâmıdır. Gökten indirilmiş, sağlam bir iptir ...
İsra suresinin 70. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 70. Ayet Arapça: وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ...
İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...
İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...