# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَجَعَلُوا لَهُ مِنْ عِبَادِه۪ جُزْءًاۜ اِنَّ الْاِنْسَانَ لَكَفُورٌ مُب۪ينٌۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve ce’alû lehu min ‘ibâdihi cuz-â(en)(c) inne-l-insâne lekefûrun mubîn(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Müşrikler, tuttular kullarından bir kısmını Allah’ın bir parçası saydılar. Doğrusu insan apaçık bir nankördür. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ama onlar, kullarından bir kısmını, O'nun bir cüzü kıldılar. Gerçekten insan apaçık bir nankördür. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ama inkarcılar O'na çocuk isnat ettiler. İnsan gerçekten apaçık nankördür. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Böyle iken (“melekler Allah’ın kızlarıdır” demek suretiyle) kullarından bir kısmını O’nun parçası saydılar. Şüphesiz insan apaçık bir nankördür. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Buna rağmen insanlar, Allah'ın kullarından bir kısmını O'nun bir parçası saydılar. Gerçekten de insan apaçık bir nankördür. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Öyle iken tuttular kullarından ona bir cüz tasladılar, hakıkat insan çok nankör, açık bir küfürbazdır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Böyle iken) kullarından kimi Ona bir cüz' isnâd etdiler. Hakıykat, insan açıkça küfürbazdır! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ama (onlar) kullarından bir kısmını (Îsâ, Üzeyr O'nun çocuğudur, meleklerkızlarıdır diye) O'na bir cüz' saydılar. Doğrusu insan apaçık bir nankördür. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Rasûlüm o kâfirlere, gökleri ve yeri yaratan kimdir? diye sorsan, “Allah'dır” derler. Bununla beraber tuttular), O'na kullarından bir çocuk isnad ettiler (Melekler Allah'ın kızlarıdır, dediler). Gerçekten insan, küfrü aşikâr bir nankördür. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Öyle iken onun için kullarından bir cüz isnat ettiler. Şüphe yok ki, (bu gibi bir) insan elbette apaçık bir küfürbazdır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Fakat onlar, kullarından bir kısmını, Allah'ın bir parçası saydılar. Doğrusu, insan apaçık bir nankördür. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Yet they attribute to some of His servants a share with Him (in his godhead)! truly is man a blasphemous ingrate avowed! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zuhruf Sûresi 15. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...